Davalılara gönderilen tebligata ilişkin tebliğ evrakında "muhatabın nerede olduğu bilinmiyor" ibaresinin bulunması ve muhatabın hangi sebeple adresten ayrıldığının belirtilmemesi nedeniyle Tebligat Kanunu 10.madde hükümleri uygulandıktan sonra Tebligat Kanununun 21/1. maddesi gereğince tebligat çıkartılarak tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi gerekmesine rağmen doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesi ve gereğince yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenme hakkı kapsamında davalıya, usulüne uygun savunma hakkı tanınarak delillerinin toplanıp değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi gerektiği halde, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10 ve 21. madde hükümlerine aykırı şekilde tebligat yapılmak suretiyle, taraf teşkili tamamlanmış gibi usulüne uygun taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilince temyiz edilm ...