Borçlunun borca itiraz hakkını yeniden elde edebilmesi için alacaklının talebi üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartılması yeterli olup, ilk ödeme emrinin tebliğinin usule uygun olup olmadığının önemi olmadığı- Borçlunun yeni ödeme emri tebliğinden itibaren süresi içinde icra mahkemesinde borca itiraz hakkını kullanabilmesinin ilk çıkan ödeme emrine karşı icra mahkemesinde borca itiraz etmemiş olmasına bağlı olduğu, aksi hâlde derdestlik itirazının söz konusu olacağı- Aynı ödeme emrinin farklı tarihlerde tebliğ edilmiş olmasının ödeme emirlerinin birbirinden farklı olduğu anlamına gelmeyeceği- Ödeme emrine karşı icra mahkemesinde borca itiraz görülmekte iken aynı ödeme emrinin ikinci kez tebliği üzerine yapılan borca itirazın derdestlik nedeniyle reddinin usul ve yasaya uygun olduğu- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında ilk davada verilen kararın 09.04.2013 tarihinde onama kararının tebliğ ile kesinleştiği, bu kararın kesinleşmesi ile birlikte ilk ödeme emri de kesinleşmiş olduğundan ikinci ödeme emri nedeniyle açılan davanın sürdürülmesinde hukuki yararın kalmadığı, sonucu itibarıyla doğru olan mahkeme kararının değişik gerekçe ile onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. O hâlde mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve kurallar göz önüne alındığında borca itirazın yapıldığı ve kararın verildiği tarih itibariyle aynı ödeme emrine karşı aynı sebeple açılmış borca itirazın icra mahkemesinde derdest bulunması nedeniyle dava şartını içermeyen eldeki davanın (itirazın) reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmayıp, direnme kararının açıklanan nedenlerle onanması gerekir.

Taraflar arasındaki “icra takibine itiraz” talebinden dolayı yapılan inceleme sonunda İstanbul 9. İcra (Hukuk) Mahkemesince itirazın reddine dair verilen 07.12.2012 tarihli ve 2012/1151 E., 2012/1226 K. sayılı karar, borçlu Y........Sigorta Aracılık ...