Öncesinde ekilemez arazi vasfı ile tespit harici bırakılıp sonrasında davalı Hazine adına tescil edilen ve imar uygulaması ile şuyulandırılan dava konusu taşınmazın bir bölümünün imar ve ihya faaliyeti sonucu tarım arazisi hâline getirilip getirilmediği ve davacıların kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile taşınmazı edinip edinemeyecekleri- İhyada bir kimsenin tabii durumunda tarım arazisi olarak kullanılması mümkün olmayan bir yeri zor ve zahmetli bir emek sarfı ile tarıma elverişli hâle getirmesi gerektiği, bir yerin taşlarının temizlenmiş olması veya o yere inşaat yapılması imar ve ihyanın kabulü için yeterli olmadığı- Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup kamu hizmetine tahsis edilmeyen taşlık, sazlık, bataklık ve orman sayılmayan fundalık, delicelik gibi yerlerin masraf ve emek sarfı ile bağ, bahçe, meyvelik veya tarla hâline getirilmek suretiyle ihya edilmiş olacağı- "Davacıların imar ve ihya olgusunu ispat ettikleri, bu durumda dava konusu taşınmazın mahkemece kabul edilen kısmı yönünden kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile kazanımın gerçekleştiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
1. Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalılar Hazine ve Ankara Büyükşehir Belediyesi vekilleri tarafından temy ...
İlgili bağlantılar