Arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak, yüklenicinin edimlerini tam olarak ve zamanında yerine getirmediği ileri sürülen davada; menfi ve müspet zararın birlikte istenemeyeceği, munzam zarar açısından davalı temerrüde düşürülmediğinden bu yöndeki talebin yerinde olmadığı, sözleşmede 70.000,00 USD ödeneceği hususunda bir hüküm bulunmadığı ve sözleşme fesih edilmediğinden 350.000,00 TL bina bedelinin istenemeyeceği gerekçesiyle; kira kaybı alacağının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği- Arsa payı karşılığı inşaat yapım işi, ticari iş mahiyetinde olduğundan davacının 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğince avans faizi isteyebileceği, hal böyleyken, verilen kararda hüküm altına alınan faizin cinsinin belirtilmemesi hatalı olduğu gibi, hüküm yerinde de varsa temerrüt ile dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak faiz başlangıcının tayini gerekirken, faiz başlangıcının açıkça gösterilmemesinin doğru olmadığı ayrıca, dava konusu olmayan taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, ihtiyati tedbir şartlarına aykırı olduğu-

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı, asıl ve birleşen davada davacılar ...