O.lı tatbikatında vakfın; tek taraflı irade beyanıyla kurulan, yargılama sonucunda lüzumuna karar verilen, tescille hüküm ifade eden; konusu malum, muayyen ve dayanıklı bir malın, vakfedenin mülkiyetinden çıkarılıp özel ve tüzel kişilerin yararına, gayesine uygun bir biçimde mütevellilerince idare edilen hukuki müesseseler olarak tanımlandığı- O.lı döneminde kurulan bir vakfın yukarıdaki esaslar dairesinde kurulup kurulmadığının tespitinin ancak vakfın tüzüğü (vakfiye) ile belirlenebileceği- Dava konusu vakfın Padişah tarafından kurulmuş olmasının miri arazinin mülkiyet hakkının değil, tasarruf (yararlanma) hakkının belirli bir amaca tahsis edildiği kanaatini uyandırdığı, bu nedenle mülkiyet hakkı itibariyle gayri sahih vakıflardan olduğu, davacının böyle bir vakfın gelirinden istifade eden kişi olması dolayısıyla vakıf evladı olmasının düşünülemeyeceği-

Taraflar arasındaki “vakıf evlatlığının tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 5.Hukuk Mahkemesince  davanın  reddine dair verilen 21.12.2005  gün ve  2003/816 E. 2005/470 K. sayılı kararın incelenmesi davacı  vekili tara ...