Dava konusu senette “malen” kaydının bulunduğu, her ne kadar mahkemece davalı tarafın senedin düzenleme sebebini talil ettiği kabul edilerek ispat külfeti davalıya yüklenmiş ise de somut olayda davalının Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifade gözetildiğinde dava konusu senedin davacıya satılan inşaat malzemesinin bedeli karşılığında verilen çeklerin ödenmemesi nedeniyle alındığı beyanı karşısında talilden söz edilemeyeceğinin kabulü gerekeceği, bir an için davalının beyanları talil olarak kabul edilse bile davacı da teminat iddiasında bulunduğuna göre olayda çift taraflı talilden söz edilebilir ki çift taraflı talilde ispat yükünün yön değiştirmeyeceği, davacı vekilinin dava konusu senedin imzalı ve boş olarak verildiğini ve sonradan anlaşmaya aykırı şekilde 50.000 TL miktar yazılarak takibe konulduğunu iddia ettiğine göre boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını yazılı delil ile ispatlamak zorunda olduğu- Davacı dava konusu senedin avalisti olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 614/2 md'si uyarınca; “Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir” hükmü karşısında senette şekil noksanı bulunmadığına göre aval veren davacı hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüld ...