Dava, davalı şirketten alacaklı olan davacının alacağını, davalı şirketin yöneticileri olan diğer davalıların yaptıkları kasıtlı ve hileli işlemler sonucu borçlu şirketten tahsil edememesi nedeniyle uğranılan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, bu alacağın davalı şirketin de kabulünde bulunması ve alacak hakkını mahkeme ilamına da bağlatmakta hukuki yararının bulunması karşısında, mahkemece borçlu olan davalı şirkete karşı açılan davada davacının alacak hakkının hüküm altına alınması gerektiği- Davacının alacağını tahsil edememesi doğrudan zararı olup, davalı yöneticilerin kasıtlı ve hileli eylemleri sonucu davalı şirketin mal varlığını azaltmaları nedeniyle alacağının tahsil imkanını ortadan kaldırdıklarını iddia ettiği davalı yöneticilere karşı açılan davada davacı, davalı yöneticiye ait taşınmaz üzerine yapılan inşaatın davalı şirket tarafından yapılmasına rağmen tüm bağımsız bölümlerin arsa sahibi davalı yönetici adına tescil edilerek alacaklıların zarara uğratıldığını, aslında bağımsız yönetici adına tescil edilerek alacaklıların zarara uğratıldığını, aslında bağımsız bölümlerin şirkete ait olduğunu ve bir kısmının davalı şirket tarafından satıldığını ileri sürmüş olmasına göre, mahkemece davalı yöneticiye ait taşınmaz üzerine inşaatı yapan davalı şirkete bu ediminin karşılığında bir ödeme yapılıp yapılmadığı, bağımsız bölümlerin davalı şirket tarafından satılıp satılmadığı satım bedellerini şirketin alıp almadığı hususları üzerinde durularak sonucuna göre davalı yöneticilerin alacakların tahsilini engellemek için şirketin mal varlığını azalttıkları yönündeki iddiasının açıklığa kavuşturulması gerektiği-

Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/06/2013 tarih ve 2011/390-2013/208 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04.11.2014 günü başkaca g ...