Önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunulması halinde bu iddianın kanıtlanmasının gerekeceği; bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
TMK'nın 826. maddesi hükmü uyarınca tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedlien bağımsız ve sürekli nitelikte bulunan üst hakkındaki payın üçüncü bir kimseye satılması halinde önalım hakkına konu teşkil edeceği-
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen ve inşaat bilirkişi raporları ile keşif mahallinde dinlenen tanık beyanlarından dava konusu taşınmazda 3 bağımsız bölümlü bina bulunduğunun, davacı ve davalının binada ayrı ayrı kullandıkları bağımsız bölümler olduğunun anlaşıldığı, bu durumda önceki malik zamanında bu kullanım şekline itiraz etmeyen davacının önalım hakkını kullanmak istemesinin TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğu, hal böyle iken; mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksimin varlığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
E.ya ait bir hüküm içermeyen ilâmın (hakkında takip yapılan aleyhine verilmiş bir tahsil hükmü varmışcasına) icraya konulamayacağı–
Dava konusu taşınmaz ile ilgili davalı tarafın fiili taksim savunmasının araştırılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi,eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekeceği, davalı taraf eylemli paylaşma iddiasını kanıtlamakla yükümlü olup, eylemli paylaşma savunmasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabileceği-
Bir kimsenin, başkasını arazisine bitki dikmesi halinde, “haksız inşaat” hakkındaki MK. 722 vd. maddelerine göre, bu kişinin tescil iste-minde bulunabileceği-
Davaya konu 2137 ve 1782 no.lu parsellerin imar uygulaması sonucu hangi parsellere revizyon gördüğü ayrın-tılı olarak belirlenmeli, bu parsellerde davacının ve davalının birlikte paylarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve ondan sonra davacıya, tapuda gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm verilmesi gerekeceği-
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir hak olduğu, bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağı ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale geleceği-Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceği (TMK m. 733/4), bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekeceği-
Davalılar amca-yiğen olduğundan, aralarındaki tasarruf İİK mad. 278/3-1 gereğince bağış niteliğinde olup, iptali gerektiği gibi, dava konusu un fabrikası iş yeri niteliğinde olup, İİK mad. 280 anlamında iş yeri devri koşullarının somut olayda gerçekleşmemiş bulunmasına, davalının dava dayanağı takipten önce yasal Şufa hakkını yasanın öngördüğü şekilde kullandığının ispatlanmamış bulunmasına göre tasarrufun iptali kararının yerinde olduğu- Hakimin talep sonucuyla bağlı olduğu, talepten fazlasına hükmedemeyeceği-
Davalının almış olduğu pay karşılığında paya isabet eden bir bağımsız bölüm bulunmadığından, paydaşlar arasında fiili taksim olduğunu kabul etmenin mümkün olmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.