Taraflar arasında yapılan sözleşmede, zemin kattaki işyerleri ile 9 adet dairenin yükleniciye, 7 adet dairenin ise arsa sahibine ait olacağı kararlaştırılmış iken daha sonra yüklenicinin ve komşu arsa maliklerinin başvurusu üzerine , imar durumunda değişiklik meydana gelmiş ve zemin kat tümüyle işyeri olduğu gibi bodrum kat ve asma kat tesis edilerek buralara da işyeri yapılmış olup, davacı, sadece asma kata yapılan bölüm açısından sözleşmede % 35 olarak öngörülen paylaşım oranına istinaden tazminat talebinde bulunduğu- Her ne kadar mahkemece, sözleşmenin 21. maddesine göre, ilave bölümlerle ilgili olarak sadece daire sayısının arttırılması halinde arsa sahibinin istemde bulunabileceği kabul edilerek dava reddedilmiş ise de yukarıda değinildiği gibi tarafların hakiki maksatlarının, özellikle genişletilen alanların hacmi karşısında maddedeki “daire” ifadesinin “bağımsız bölüm” olarak anlaşılmasında zorunluluk olduğu, bu durumda, sözleşmenin 21. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak asma kattan kazanılan alandan dolayı davacının talep edebileceği tazminat tutarının dava tarihindeki serbest piyasa rayiçleri üzerinden ve sözleşmedeki paylaşım oranına göre hesaplatılmak suretiyle hüküm altına alınması gerektiği-

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli gün ...
Aynı doğrultuda