Medeni Yasanın 931. maddesinde sözü edilen iyiniyetin, aynı yasanın 3. maddesi hükmünde deyimini bulan subjektif iyiniyet olduğu, halin icaplarına göre, kendisinden beklenen özeni (ihtimamı) göstermeyen kimsenin, iyiniyet iddiasında bulunamayacağı, Yasanın, iyiniyeti korurken, iyiniyete dayanan kimsenin özen borcunu da gözardı etmediği, yani, gereken özenin gösterilmesi, kaydın yolsuzluğunun anlaşılabilmesine olanak veriyor ise, o takdirde, iktisabın korunamayacağının tabii olacağı, tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmaz malı iktisap eden kimseye karşı MK.nun 931.maddesinde öngörülen iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle açılan tapu iptali davalarında, dava açma iradesinin iktisabın kötüniyete dayalı olduğu iddiasını da taşıyacağı, kaldı ki öyle olmasa bile, buradaki kötüniyet iddiasının hukuki mahiyeti itibariyle itiraz niteliğinde bulunacağı ve bu nedenle de yargılama sona erinceye kadar iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmadan her zaman ileri sürülebileceği-

Taraflar arasındaki  “tespite itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;  T.lu Kadastro Mahkemesi’nce  davanın reddine  dair verilen  18.12.2000 gün ve  1977/22-2000/72  sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üze ...