Davacı yararına kurulan intifa hakkı nedeniyle taşınmazdan tam yararlanma hakkı bulunmakta olup, taşınmaz maliki davalının kilit değiştirmek suretiyle TMK. mad.794 'e aykırı olarak davacının taşınmazdan faydalanma hakkına engel olduğu anlaşıldığından davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulü gerektiği- İntifa hakkı sahibi davacı, davalının ihtarname tebliğine rağmen taşınmazı iade etmemekle kötüniyetli olduğundan ve taşınmazda tasarrufu olduğundan ecrimisil isteminin hüküm altına alınması gerektiği-
Davacı kiralayan yargılama sırasında vefat ettiğinden, mahkemece, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin dava açılıp açılmadığı araştırılıp sonucuna göre taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerektiği-
Fonun taraf olduğu her tür dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine sonuçlanması halinde, 2004 sayılı İcra İflas Kanundaki yazılı tazminat hükümleri Fon hakkında uygulanmayacağından mahkemenin davalı banka aleyhine inkar tazminatına hükmetmesinin bozmayı gerektireceği-
Davacı köy kadimlik iddiasına dayanarak 112 ada 54 ve 110 ada 67 parsel sayılı taşınmazların tespitlerine itiraz ettiğinden taraf köylerin kuruluş tarihleri araştırılıp, öncesi bilinmeyen bir zamandan beri ve mera olarak hangi köy tarafından yararlanıldığının tarafsız köyler halkından seçilecek bilirkişi ve aynı şekilde gösterilecek tanık sözleriyle yerinde yapılacak keşifle saptanıp davacının hak iddia ettiği yeri kadastro paftası üzerinde gösterir kroki düzenlettirilerek, tarafların dayandığı belgelerin (men kararı, anlaşma tutanağı vs. gibi) kapsadığı bölüm krokide gösterilip, hangi köye ait olduğu belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verileceği-
Davacının ecrimisil talebi kısmen kabul edildiği halde, ecrimisil isteğinin tamamı kabul edilmiş gibi hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının ve yargılama giderlerinden davanın kabul ve ret oranına göre tarafların sorumlu tutulmamış olmalarının da doğru olmadığı-
Tarafların ırsen çekişmeye konu taşınmazlarda hak sahibi oldukları ancak her bir taşınmazı davalıların tamamını kullanmak suretiyle davacıları intifadan men ettikleri saptanarak el atmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğru ise de davalıların da taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan haklarının bulunduğu gözetilerek 1944 tarih 13/24 sayılı İçt. Bir. Kararı uyarınca davacının payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
İntifa hakkının, anlaşma ile ortadan kaldırılmadıkça, taşınır malların da intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekeceği-
Temlik konusu tasarrufun sağlararası bir tasarruf olduğu, tasarruf tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında bir yıldan fazla bir süre geçmesine göre, mirasbırakanın yaptığı tasarrufun mutlak tenkise tâbi tasarruflardan olmadığı- Mirasbırakanın yaptığı tasarrufun yani ölünceye kadar bakma akdinin saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile yaptığını davacı tarafın TMK'nın 6. ve 6100 sayılı HMK'nın 190.maddesine göre ispat etmesi gerekeceği, dinlenilen davacı tanıklarının mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile temlikte bulunduğu konusunda beyanda bulunmamalarına ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılması için sözleşme anında temlikte bulunanın bakıma muhtaç olmasının şart olmamasına ve ekonomik durumunun bozuk olmasına göre mirasbırakanların saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile temlikte bulunduğu kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmazlara yönelik ecrimisil istemi-
Davanın, yap işlet devret modeliyle yapılan intifa hakkı sözleşmesi gereğince kira parasının tespiti istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.