Davacının ecrimisil talebi kısmen kabul edildiği halde, ecrimisil isteğinin tamamı kabul edilmiş gibi hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının ve yargılama giderlerinden davanın kabul ve ret oranına göre tarafların sorumlu tutulmamış olmalarının da doğru olmadığı-
Tarafların ırsen çekişmeye konu taşınmazlarda hak sahibi oldukları ancak her bir taşınmazı davalıların tamamını kullanmak suretiyle davacıları intifadan men ettikleri saptanarak el atmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğru ise de davalıların da taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan haklarının bulunduğu gözetilerek 1944 tarih 13/24 sayılı İçt. Bir. Kararı uyarınca davacının payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
İntifa hakkının, anlaşma ile ortadan kaldırılmadıkça, taşınır malların da intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekeceği-
Temlik konusu tasarrufun sağlararası bir tasarruf olduğu, tasarruf tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında bir yıldan fazla bir süre geçmesine göre, mirasbırakanın yaptığı tasarrufun mutlak tenkise tâbi tasarruflardan olmadığı- Mirasbırakanın yaptığı tasarrufun yani ölünceye kadar bakma akdinin saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile yaptığını davacı tarafın TMK'nın 6. ve 6100 sayılı HMK'nın 190.maddesine göre ispat etmesi gerekeceği, dinlenilen davacı tanıklarının mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile temlikte bulunduğu konusunda beyanda bulunmamalarına ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılması için sözleşme anında temlikte bulunanın bakıma muhtaç olmasının şart olmamasına ve ekonomik durumunun bozuk olmasına göre mirasbırakanların saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile temlikte bulunduğu kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmazlara yönelik ecrimisil istemi-
Davanın, yap işlet devret modeliyle yapılan intifa hakkı sözleşmesi gereğince kira parasının tespiti istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Belli bir süreyi kapsayan imtiyaz sözleşmeleri, süre uzatımı talep edilmediği takdirde, sürenin bitimi ile son bulacağı; bu takdirde, tüm tesisler ile tüm taşınır ve taşınmaz mallar her türlü borç ve taahhütlerden ari olarak Devlete bedelsiz olarak geçeceği ve taraflar arasındaki sözleşmenin devamı süresince Türk Medeni Kanunu'nun 712. maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin işlemeyeceği-
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde; bozma doğrultusunda işlem ifa edilmeksizin hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu, bu nedenle bozma kararı gereklerinin yerine getirileceği ve dava konusu daire ile ilgili olarak davacı tanıklarının dinleneceği ve alınan beyanları ile karşısında davalı tanık beyanlarının değerlendirileceği, muhtarlıktan dava konusu taşınmaza ilişkin bildirimler sorularak alınacak cevaba göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakan tarafından tapuda «satış» şeklinde gösterilerek, da-valıya (davalılara) temlik edilen taşınmaz(lar)ın «tapuda gösterilen satış bedelleri» ile satış tarihindeki «gerçek değerleri» arasındaki açık nisbetsizliğin (aşırı farkın) «saklı payı ortadan kaldırma amacının (kasdının) objektif delili (karinesi)» sayılacağı (MK. 565/4) -
İntifa hakkı sahibi tarafından, ihtiyaç nedeniyle açılan tahliye davası sonunda alınan karardaki «tahliye isteme hakkı»nın, çıplak mülkiyet sahibine geçmeyeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.