Dosyanın incelenmesinden, davacıların .......... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ............... Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açtığı anlaşıldığından, bahsi geçen davada dava dilekçesinin davalıya tebliği tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Sigortacının, sigorta poliçesinden doğmayıp da yasadan aldığı bir yetkiye dayanmak suretiyle ve haksız eylem nedeniyle alacaklı yerine geçerek hareket ettiği davada Ticaret mahkemesine değil, hukuk mahkemesine başvurmasının gerekeceği-
Tasarrufun iptali davalarında kural olarak borcun tasarruf tarihinden önce doğması gere­ktiği- Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açık beyanına göre borcun kaynağı olan kredi sözleşmesi sonradan ibraz edilen daha önceki tarihli kredi sözleşmeleri ile ilgisiz olduğundan, borcun tasarruf tarihinden sonra doğmuş olduğunun kabulü ile tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı yararına kurulan intifa hakkı nedeniyle taşınmazdan tam yararlanma hakkı bulunmakta olup, taşınmaz maliki davalının kilit değiştirmek suretiyle TMK. mad.794 'e aykırı olarak davacının taşınmazdan faydalanma hakkına engel olduğu anlaşıldığından davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulü gerektiği- İntifa hakkı sahibi davacı, davalının ihtarname tebliğine rağmen taşınmazı iade etmemekle kötüniyetli olduğundan ve taşınmazda tasarrufu olduğundan ecrimisil isteminin hüküm altına alınması gerektiği-
Davacı kiralayan yargılama sırasında vefat ettiğinden, mahkemece, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin dava açılıp açılmadığı araştırılıp sonucuna göre taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerektiği-
Fonun taraf olduğu her tür dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine sonuçlanması halinde, 2004 sayılı İcra İflas Kanundaki yazılı tazminat hükümleri Fon hakkında uygulanmayacağından mahkemenin davalı banka aleyhine inkar tazminatına hükmetmesinin bozmayı gerektireceği-
Davacı köy kadimlik iddiasına dayanarak 112 ada 54 ve 110 ada 67 parsel sayılı taşınmazların tespitlerine itiraz ettiğinden taraf köylerin kuruluş tarihleri araştırılıp, öncesi bilinmeyen bir zamandan beri ve mera olarak hangi köy tarafından yararlanıldığının tarafsız köyler halkından seçilecek bilirkişi ve aynı şekilde gösterilecek tanık sözleriyle yerinde yapılacak keşifle saptanıp davacının hak iddia ettiği yeri kadastro paftası üzerinde gösterir kroki düzenlettirilerek, tarafların dayandığı belgelerin (men kararı, anlaşma tutanağı vs. gibi) kapsadığı bölüm krokide gösterilip, hangi köye ait olduğu belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verileceği-
Davacının ecrimisil talebi kısmen kabul edildiği halde, ecrimisil isteğinin tamamı kabul edilmiş gibi hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının ve yargılama giderlerinden davanın kabul ve ret oranına göre tarafların sorumlu tutulmamış olmalarının da doğru olmadığı-
Tarafların ırsen çekişmeye konu taşınmazlarda hak sahibi oldukları ancak her bir taşınmazı davalıların tamamını kullanmak suretiyle davacıları intifadan men ettikleri saptanarak el atmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğru ise de davalıların da taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan haklarının bulunduğu gözetilerek 1944 tarih 13/24 sayılı İçt. Bir. Kararı uyarınca davacının payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
İntifa hakkının, anlaşma ile ortadan kaldırılmadıkça, taşınır malların da intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.