Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
Dava dilekçesinde davalılar murisleri ve murisin ilk eşinden olma evlatları ... ile ...'in miras taksimi sonucu kendilerine isabet eden taşınmazları adlarına kaydettirdikleri iddia edildiğine göre geçersiz olduğu kabul edilen ............. tarihli miras taksim sözleşmesi gereği muristen, ... ile ... veya mirasçıları adına intikal yada murise ait herhangi bir taşınmazın tescil edilip edilmediği yani davalılar tarafından geçersiz olduğu ileri sürülen miras taksimine dair edimin ifası anlamında bir edinme olup olmadığı konusunda mahkemece herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, iddia edildiği üzere davalılarca geçersiz olduğu ileri sürülen miras taksimi dolayısı ile taşınmaz edinilmiş olmasının tespiti halinde artık sözleşmenin şekil şartına uymadığından geçersiz olduğunu ileri sürmenin hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde olacağı ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağı düsturuna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği, bu durumda, mahkemece, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere, geçerlilik şekil şartına uymadığı için geçersiz kabul edilen ............... tarihli miras taksim sözleşmesi gereği ... ile ... veya mirasçıları adına murise ait herhangi bir taşınmazın intikal veya tespit görüp görmediği hususunda toplanan ve toplanacak deliller kapsamında araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
22. HD. 12.03.2019 T. E: 2016/6316, K: 5765-
“Kadının nafaka alabilmek için evlenmediğinin ve böylece hakkını kötüye kullandığı”nın ileri sürülemeyeceği–
5510 Sayılı Kanun'un mad. 56/2 hükmüne dayanılarak açılan davada, boşandıktan sonra eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulup sonuca gidilmesi gerektiği-
Sözleşmenin taraflarından birisinin “o sözleşmenin ifa olunacağı” hususunda o güne kadar süregelen davranışları ile karşı tarafa tam bir güvence vermesinden ve karşı tarafın da “ sözleşmenin yerine getirileceği” inancına iyiniyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmesinden sonra artık «sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğinin» ileri sürülmesinin «hakkın kötüye kullanılması» niteliğini taşıyacağı ve bu savunmanın (iddianın) yasal himayeden yoksun kalacağı –
Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek eşin tam kusurlu olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalı-karşı davacı kadın eş yararına (TMK) 174/1-2 gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.