Menfi tespit davası 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu dönemde açılıp davalılar vekili cevap dilekçesinde "... her türlü yasal delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davalılara yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen, taleple sınırlı istenebilir faiz alacağı miktarı esas alınarak icra emrinin buna göre düzeltilmesi gerekirken, talebi aşan alacak kalemlerinin yer aldığı "Hesaplanan" başlıklı bölüme göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kambiyo takibinin, daha önce başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibine konu alacakla aynı alacağa dayalı olduğu, şikayet konusu olan kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibine konu alacağın ise 2.527.532,00 TL olduğu görülmekle, buna göre ipotekli takip konusu 2.100.000,00 TL limitin dışında kalan tutar yönünden kambiyo takibinin derdest olmadığının kabulü gerektiği- Şikayete konu kambiyo takibinin 2.100.000,00 TL yönünden iptaline, kalan kısım yönünden ise şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken takibin tümden iptaline hükmedilmesi gerektiği-
Takip konusu senette keşideci konumunda olan “Asfalt Yapı Kooperatifi Apartman Yöneticiliği”nin tüzel kişiliği bulunmadığın-dan,”bono” sayılmayacağı;keşideci lehine verilmiş olan avalin de hüküm ifade etmeyeceği,çünkü,aval verenin,kimin için aval vermiş-se,tıpkı onun gibi sorumlu olacağı-
Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gereğince borçlunun takibin iptaline yönelik şikayeti ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken taleple ilgisi bulunmayan satış kararının kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İmza, borçlunun el yazısı ürünü ve şekil şartına bağlı olmayıp, yapılan her türlü biçim ve çizim için önemli olan hususun imza atma iradesi olacağı ve imza itirazında ispat külfetinin, alacaklıya ait olacağı-
Takip talebi ve icra emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının belirtilmediğinin anlaşıldığı, o halde İlk Derece Mahkemesince, takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden davacı borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 01.11.2023 T. E: 786, K: 7011
Taraflar arasında bağıtlanan genel kredi sözleşmesinin 9 uncu maddesine göre kefalet türünün müteselsil kefalet olduğunu, Borçlar Kanunu'nun ilgili hükmüne ve takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına göre, kefil olan şikayetçi borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip yapılabileceği, davalı bankanın takip borçlularından önce kredi garanti fonuna başvurma zorunluluğunun bulunmadığı-
25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun'un 20/5-c maddesinde "Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanun'un yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama gideri ve vekalet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemez" hükmü olup, takip dayanağı ilamın tebliğ tarihinin anılan Yasa'nın yayım tarihi olan 25.02.2011 tarihinden önce olduğu, alacaklı idare lehine ilamda hükmedilmiş yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsiline engel teşkil etmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.