Kesin süreyi düzenleyen 6100 sayılı HMK'nun 94/3. maddesinde; kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı hususunun düzenlendiği, o halde, mahkemece, borçlu vekilinin süresi içinde bildirdiği bankaların faiz oranları esas alınarak düzenlenen 20.05.2015 tarihli ek rapora göre karar verilmesi gerekirken, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığı halde, alacaklı vekilinin kesin süreden sonra bildirdiği bankaların faiz oranları esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Yargılama sırasında davalının davaya konu bağımsız bölümü dava dışı kişiye devrettiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 125/2 madde ve fıkrası gereğince işlem yapılması, sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
İşyeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının, ücret bordrolarının delil niteliğinde olduğu, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği-
3. HD. 22.09.2022 T. E: 5142, K: 6954
Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, kararın uygulanması gereken kısmının hüküm fıkrası olduğu, icra hakiminin yorum yolu ile sonuca ulaşamayacağı-
Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankaları’nın o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı, Bankaların, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince uygulayacakları azami faiz oranlarını tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorunda oldukları, ancak bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranlar olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebileceğinden, Devlet bankalarından fiilen uygulanan oranlar sorularak, faiz oranlarının tespitinin gerekeceği-
Hor kullanma nedeniyle tazminat istemi-
Dosya içerisinde bankaya ait müzekkere cevaplarındaki faiz oranları ile cevap dilekçesine ekli faiz oranları arasında farklılık olduğundan, mahkemece, Genel Müdürlük'ten ilgili dönemlere ait en yüksek mevduat faizinin sorularak gelen müzekkere cevabına göre yeniden hesaplama yaptırılması gerekeceği-
Mahkemece bozma ilamına karşı tarafların beyanlarının alınması sırasında, bozma ilamı gereğine uygun olarak tarafların uyuşmazlıkla ilgili açıklayıcı beyanlarının alınması ve ilk hükümden farklı olarak 1.000.000.000 TL lik kısım için davanın konusuz kaldığı yönünde karar verilmiş olması karşısında, verilen 27.05.2005 günlü karar direnme kararı olmayıp bozmadan esinlenilerek ve yeni olgular eklenerek verilmiş yeni bir hüküm olduğundan yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekeceği-
Tarafların sulh olmalarının davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olması sebebi ile HMK'nin 315. madde gereğince davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinin isabetli olduğu- Sulh halinde hükmedilecek harçların hesabı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.