B.sayar operatörü olarak çalıştığı anlaşılan işçinin sık sık görev yerinin değiştirildiği, işçinin son olarak görevi ve daha önce yaptığı iş ile ilgisi olmayan kariyeri ile çelişen bir işe verilerek ameliyathane kapısında görevlendirildiği, işçi tanıklarının ifadesi ile de bu değişikliklerin işçinin istifa etmesi amacıyla yapıldığının anlaşıldığı, işçiye yapılan tüm eylemler değerlendirildiğinde işçinin psikolojik tacize maruz kaldığı gerekçesi ile kıdem tazminatı alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacının işyerindeki çalışma disiplinine ve düzenine aykırı olarak hareket ettiği, eylemleri haklı fesih nedeni kabul edilebilecek düzeyde olmasa da davacının kıdemi ve yaptığı iş dikkate alındığında davranışlarının taraflar arasında güven ilişkisini zedelediği ve İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenmez bir hal aldığı anlaşıldığından, işveren tarafından yapılan feshin, haklı nedene dayanmamakla birlikte geçerli nedene dayandığının kabul edilmesi gerektiği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Davacı işçinin kendisine ait sosyal medya hesabından, çalışmış olduğu firma ile aynı alanda faaliyet gösteren diğer firmanın kendi çalışanlarına yönelik yazdığı yazıyı paylaşmasının hakaret ve sataşma niteliğinde olmaması,yakınma niteliğinde olup eleştiri sınırları içinde kalması; işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar gördüğüne, çalışma düzeninin bozulduğuna ilişkin de bir delil bulunmaması halinde ne haklı nedenle derhal fesih(İş.K.m.25) ne de geçerli sebeple fesih(İş.K.m.18) imkanı vermeyeceği-
Davacı işçinin, "fazla çalışma" iddiasını ispat yönünde sunduğu bir kısım çalışma çizelgeleri davalı işverenin imzasını içermemekte ve tüm çalışma dönemini de kapsamamakta olduğundan, davacı-işçinin iddiasını yazılı, kesin delillerle ispatlayamamış olduğu- Özel Daire bozma kararında "makul oranda indirim yapılması gerekliliğinin yanı sıra, 'davalıya ait otelde yaz ve kış aylarında aynı yoğunlukta çalışma yapılamayacağı' dikkate alınmadan, davacının tüm çalışma dönemi boyunca fazla çalışma yaptığının kabulü”nün de hatalı olduğu belirtilmiş ise de; davalı tanığı açıkça "davalıya ait otelde yaz-kış dönemi ayrımı yapılmaksızın fazla çalışma yapılmaya devam edildiğini" beyan etmiş olduğundan, bu yönden bozma kararına direnilmesinin haklı olduğu- Bozma kararında işaret edildiği üzere, yerel mahkemenin, fazla çalışma alacağının takdiri delillerle ispatlandığını gözeterek makul bir indirim yapılması gerektiği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davada, davacının ticari şirket olmasına rağmen davalıların tacir olmadıkları arsa maliki gerçek şahıslar oldukları, ihtilafın ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu; bu durumda, karar tarihinde yürürlükte olan HMK. mad.115/2 uyarınca mahkemenin dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği-
İş sözleşmesinin haklı sebeple feshine dayanan cezai şartın geçerli olduğu- Hüküm altına alınan cezai şarttan indirim yapılması gerektiği; işverenin tacir olmasının bu kuralı etkilemeyeceği-
Davacının müşteriye sakız fırlatması olayı kamera kayıtları ve tanık beyanları ile sabit olduğu, keza, davacının bu davranışının haklı fesih nedeni oluşturduğunun da tartışmasız olduğu, ancak, olayın feshe yetkili makamca hangi tarihte öğrenildiği ve fesih hakkının 6 iş günlük hakdüşürücü süre içerisinde kullanılıp kullanılmadığı dosya içeriğinde anlaşılamadığından, mahkemece, öncelikle feshe konu müşteri şikayetinin feshe yetkili makama ulaştığı tarihe ilişkin belgelerin Genel Müdürlükten getirtilmesi, belge (veya belgeler) getirtildikten sonra, davacının iş akdi, şikayetin davalı Banka genel Müdürlüğüne ulaştığı tarihten itibaren 6 iş günlük hakdüşürücü süre içerisinde feshedilmiş ise feshin haklı nedenle; 6 iş günlük hakdüşürücü süre geçirilerek feshedilmiş ise geçerli nedenle yapıldığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmayacağı; aynı zamanda işyeri devrinin kural olarak işçiye haklı fesih imkanı vermeyeceği; işyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmeyeceği- İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işverenin kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumluolduğu- 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmayacağından, kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanması, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluğun belirlenmesi gerektiği- Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olduğu, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı; devralan işverenin ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumlu olduğu- 
İşçinin, diğer bir çalışanına sataşması, işveren açısından haklı fesih sebebi olduğundan, kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerektiği- Kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davasında, kısmi davada olduğu gibi, dava dilekçesi ile istenen miktar için dava; ıslah/talep artırımı dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah/talep artırım tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.