İş sözleşmesinin haklı sebeple feshine dayanan cezai şartın geçerli olduğu- Hüküm altına alınan cezai şarttan indirim yapılması gerektiği; işverenin tacir olmasının bu kuralı etkilemeyeceği-
Davacının müşteriye sakız fırlatması olayı kamera kayıtları ve tanık beyanları ile sabit olduğu, keza, davacının bu davranışının haklı fesih nedeni oluşturduğunun da tartışmasız olduğu, ancak, olayın feshe yetkili makamca hangi tarihte öğrenildiği ve fesih hakkının 6 iş günlük hakdüşürücü süre içerisinde kullanılıp kullanılmadığı dosya içeriğinde anlaşılamadığından, mahkemece, öncelikle feshe konu müşteri şikayetinin feshe yetkili makama ulaştığı tarihe ilişkin belgelerin Genel Müdürlükten getirtilmesi, belge (veya belgeler) getirtildikten sonra, davacının iş akdi, şikayetin davalı Banka genel Müdürlüğüne ulaştığı tarihten itibaren 6 iş günlük hakdüşürücü süre içerisinde feshedilmiş ise feshin haklı nedenle; 6 iş günlük hakdüşürücü süre geçirilerek feshedilmiş ise geçerli nedenle yapıldığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmayacağı; aynı zamanda işyeri devrinin kural olarak işçiye haklı fesih imkanı vermeyeceği; işyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmeyeceği- İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işverenin kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumluolduğu- 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmayacağından, kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanması, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluğun belirlenmesi gerektiği- Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olduğu, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı; devralan işverenin ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumlu olduğu- 
İşçinin, diğer bir çalışanına sataşması, işveren açısından haklı fesih sebebi olduğundan, kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerektiği- Kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davasında, kısmi davada olduğu gibi, dava dilekçesi ile istenen miktar için dava; ıslah/talep artırımı dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah/talep artırım tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Davalı işyerinde çalışanın soruşturma aşamasındaki ifadesini değiştirerek davacının işyerinden ücretini ödemeksizin tablet çıkarmadığını beyan etmesi,  ceza mahkemesi kararı ile davacının atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi, soruşturma ve ceza yargılaması sırasında ve fesihten önce davalı işveren tarafından alınan savunmasında istikrarlı bir şekilde tarafına yapılan suçlamayı kabul etmemesi, davacının satın aldığı DVD’nin kutusuna karşılığını ödemediği ve müşteriye promosyon olarak verilen bir adet tableti koymak suretiyle mağazadan çıkardığına dair dosya kapsamında herhangi bir belge, kamera kaydı veya görgüye dayalı tanık beyanı gibi bir delil bulunmaması karşısında davalı işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı ve bu itibarla, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı-
Davalı işverenin savunmasında fazla çalışma ve resmi ve dini bayramlarda,i ulusal tatillerde çalışmasının bulunmadığının bildirdiği, düzenlenen ibranamede ise fazla çalışma, resmi ve dini bayramlarda, ulusal tatil ücretlerinin ödendiğinin belirtildiği, savunma ile çelişkili ibranameye değer izafe edilemeyeceği-
İşyeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının, ücret bordrolarının delil niteliğinde olduğu, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği-
9. HD. 19.06.2018 T. E: 2017/9438, K: 13206-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı-
Davalı işverenin iş akdini feshetmeden önce kendisini bağlayacak şekilde davacıya mazeret bildirmesi için göndermiş olduğu ihtarnamenin davacıya tebliğ edilmesini ve mazeret bildirmesi için davacıya tanıdığı sürenin geçmesini beklemeden, davacının tanınan sürede mazeretini bildirmemesini de gerekçe göstererek iş akdini feshetmiş olmasının, feshi şeklen geçersiz kıldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.