Senedin alacak miktarını belirten kısmında -yazı ve rakamlar eklenerek- «aynı el tarafından» tahrifat yapıldığının anlaşılması halinde, bu değişikliğin «borçlu tarafından» yapılıp yapılmadığının -borçlunun, senedin tanzim tarihinden önceki ve sonraki döneme ait yazı ve rakam örnekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak- araştırılması gerekeceği–
Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi şart olup, hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınamayacak nitelikte olduğundan mahkemece davalıya ait olduğu usulünce tespit edilen mukayese imzaları esas alınmak suretiyle inkar edilen belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisi eli ürünü olup olmadığının yeniden bilirkişi rapor alınmak suretiyle belirlenmesinin gerekeceği-
Keşide tarihindeki kooperatif yönetim kurulunu oluşturan üç kişiden kooperatifi ilzam edecek en az iki imza olması gerektiği halde, kooperatifin yönetim kurulu üyelerinden ikisinin "imza benim değil" şeklindeki beyanları yeterli görülerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan menfi tespit davanın kabulüne karar verilemeyeceği, mahkemece grafolojik inceleme yaptırılması gerektiği-
İlk Derece Mahkemesince alınan 21.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda incelemenin laboratuvar ortamında yapılıp yapılmadığı, hangi aletler ve yöntemlerin kullanıldığının belirtilmediği bu haliyle bilirkişi raporunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.05.2001 gün 2001/12-436 E.,2001/467 K. ve 06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında açıklanan kıstaslara uygun olmadığı ve bu rapora borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edildiği de görülmekle uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisinin ve borçlunun istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddinin isabetsiz olduğu-
Bonoda sorumluluk tek imza ile yeterli olduğu halde; atılan ikinci imzanın tanzim tarihinin yanında olduğu da gözetilerek, bu imzanın tanzim tarihinin düzeltilmesine ilişkin atılmış bir imza olarak kabulü gerekeceği-
“Takip konusu senetteki/çekteki imzanın borçluya ait olduğu”nun takibe başlayan ve bunu iddia eden alacaklı tarafından ispat edilmesi gerekeceği; icra mahkemesince alınan bilirkişi raporundaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması (ve borçlunun bu konudaki itirazının kabul edilerek, takibin durdurulması) gerekeceği-
İmza incelemesi sonucunda, bilirkişilerden alınan iki rapor arasında çelişki bulunması halinde -bu raporlardan birisi Adli Tıp’tan alınmış olsa dahi- mutlaka çelişkinin giderilmesi için üçüncü kez inceleme yaptırılması gerekeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.