İflas davasının nerede görüleceğini belirten İİK. 154/IV hükmünün kamu düzeniyle ilgili olduğu ve kesin yetki kuralını öngördüğü, bu nedenle mahkemece doğrudan doğruya gözetilmesi gerekeceği—
Davacının talimatı ile muhataba ödenmek üzere havale edilen 850.000 doların, banka tarafından başka bir kişiye hataen ödenmiş olması halinde, davalı-bankanın davacının teyidini almadan havale tutarını lehtar dışındaki başka bir kişiye ödememesi gerektiğinden, mahkemece "bu konuda gerekli özeni göstermeyen davalı-bankanın havale bedelini davacıya ödemesi gerektiğine" şeklinde karar verilmesinin icap edeceği-
Konkordato mühleti içinde, borçlunun doğrudan doğruya iflâsına karar verilemeyeceği–
İİK. 164 uyarınca, ticaret mahkemesince verilen iflas davası sonucundaki karara karşı kanun yoluna başvurma süresinin on gün olduğu-
Sermaye şirketlerinin ortakları ile yöneticilerinin, sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamayacakları, bu kişilerin ancak “tacir” olmaları halinde iflaslarının istenebileceği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine ilişkin itirazın iptali davasında davalı yapı kooperatifi olup tacir niteliği taşımıyorsa, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmiyorsa, 6102 sayılı TTK'nın 4/1 maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün olmayacağı-
Mahkemece, davacı tarafça oturumda davadan feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği halde, davalı adına yatırılan depo parasının davacıya ödenmesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
İflâs yolu ile takibe borçlu tarafından itiraz edilmiş olması halinde, iflas talebinin mahkemece ilân edilmesine gerek bulunmadığı—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.