Sermaye şirketlerinin ortakları ile yöneticilerinin, sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamayacakları, bu kişilerin ancak “tacir” olmaları halinde iflaslarının istenebileceği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine ilişkin itirazın iptali davasında davalı yapı kooperatifi olup tacir niteliği taşımıyorsa, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmiyorsa, 6102 sayılı TTK'nın 4/1 maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün olmayacağı-
Mahkemece, davacı tarafça oturumda davadan feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği halde, davalı adına yatırılan depo parasının davacıya ödenmesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
İflâs yolu ile takibe borçlu tarafından itiraz edilmiş olması halinde, iflas talebinin mahkemece ilân edilmesine gerek bulunmadığı—
İİK. 301/I'de öngörülen on günlük dava açma süresinin başlangıcı- Bu sürenin "konkordatonun reddine dair kararın kesinleşmesi"nden itibaren mi yoksa "kesinleşen kararın ilanı"ndan itibaren mi başlayacağı–
İflâs davasından feragat eden davacının, açtığı davaya -faiz vs. yönünden- «itirazın iptali» ya da «tahsil davası» olarak devam edilmesini isteyemeyeceği—
İflas yolu ile takibin ancak tacirler ile özel yasalarda açıklanan kişiler hakkında yapılabileceği—
Taraflar arasındaki iflas davasında, 6100 sayılı HMK'nın 114/ı, 115/2 maddeleri uyarınca davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ise de, tarafları, konusu ve hukuki sebebi farklı olan başka bir dava iş bu dava yönünden derdest kabul edilmemesi gerekeceği-
İflas kararı verilebilmesi için «depo kararı»nın borçluya veya varsa iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, duruşmada hazır ise yüzüne karşı, aksi halde Tebligat Kanununa göre tebliğ edilmesi gerekeceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.