Vekaletsiz iş görme hükümlerine dayalı olarak imalat bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacı vekili, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde "serbest piyasa rayiçleri" üzerinden hesaplama yapan uzman görüşü sunmuş olup, mahkemece gerekçede belirtilmemekle birlikte uzman görüşüne itibarla hüküm kurulduğu anlaşıldığından ve HMK. mad. 293 uyarınca uzman görüşü taraf delili olup mahkemece, bu delil karşı tarafa tebliğ edilmediği gibi, uzman görüşü, bilirkişi raporuyla da denetlenmediğinden, mahkemece konusunda uzman ayrı bir bilirkişi kurulu aracılığıyla mahallinde inceleme ve keşif yapılarak -uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda- davacının alacağı ile ilgili rapor alınıp uzman görüşü denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalının, kendisi tarafından yaptırıldığı sabit olmayan asma katın sökülmesi için gerekli olan süre yönünden kira bedelinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki nama ifaya izin ve alacak davaları-
Kiralanana yapılan faydalı masraf bedelinin tahsili ve kazanç kaybı istemine ilişkin açılan davada, kiracı satımdan önce zorunlu ve faydalı masraflar yapmış ve taşınmazı davalı bu hali ile satmış, satış bedeli bu aşamadaki inşaat durumuna göre oluşmuş ise davacının bu harcamaları davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceği- Zenginleşme bedeli belirlenirken davalı tarafından tahliye sırasında davacı kiracı tarafından sökülüp götürüldüğü belirtilen imalat bedelinin alacak tutarından düşülmesi gerektiği; ancak bu tutar düşülürken götürüldüğü iddia olunan kalemler yönünden ispat yükü davalıda olup davalı; tahliye sırasında davacının götürdüğünü iddia ettiği kalemleri kanıtlaması gerektiğinden, bu husus usulüne uygun olarak kanıtlanmaksızın davalının beyanı esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Asıl ve karşı alacak davalarının-
Dava dışı vekil ile davacı üçüncü kişi arasında azilden önce yapılan 20.5.2006 tarihli harici satış sözleşmesinin vekil edeni bağlayacağı-
Eş tarafından diğer eş hakkında açılmış olan davanın "katkı payından kaynaklanan alacak davası" olmayıp "muvazaa nedeniyle iptâl davası" olduğunun anlaşılması halinde, görevli mahkemenin "iş mahkemesi" olmayıp "genel mahkemeler" olduğu-
Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunmasının gerektiği- Yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımadan da bahsedilemeyeceği- Hâkimin, hatır taşımasında gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda olmadığı- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
22. HD. 11.10.2018 T. E: 12400, K: 21823-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.