HUMK.'nin 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddinin gerektiği-
Anayasa Mahkemesi'nce, 26/07/2017 tarih ve 2016/191 esas, 2017/131 sayılı iptal kararı ile "çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından" ibaresinin iptal edildiği- 5491 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1-2. cümlesi uyarınca hükmedilecek adli para cezasının çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağından sanığın sonuç ceza olarak 28.710,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, alacaklının yetkili hamil olup çeki doğrudan keşideciden almadığı, ağır kusurunun ya da kötü niyetinin de ispatlanamadığı, dolayısıyla tazminat ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
İİK. md. 72 'ye göre borçlunun icra takibi kesinleştikten sonra borcunun bulunmadığının ispatında hukuki yararı olması ve bu nedenle menfi tespit davası açabileceği-
İİK. mad. 169/a-5 hükmü uyarınca, genel hükümlere göre dava açma hakkı saklı olan alacaklının genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunacağı ve alacaklı bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezasının kalkacağı, davacı tarafından dava konusu bonoyla ilgili alacak davası açılmış ve kesinleşmiş olduğundan, davacının söz konusu mahkeme kararı doğrultusunda inkar tazminatının ve para cezasının tahsili hakkı bulunduğu ve inkar tazminatı ve para cezasının davalıya ödenen kısmının tahsili istemine ilişkin açılan davanın dinlenebilir nitelikte olmadığı-
İİK.nun 16/2. maddesinde, bir hakkın yerine getirilmesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamış olup; istem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olacağı-
Sanıkların yetkilisi olduğu borçlu ticaret şirketinin ticari defterlerine ulaşılarak, takibin kesinleştiği tarih itibariyle borcu ödeme gücünün bulunup bulunmadığı yönünde şirket defter ve kayıtları ile banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekeceği-
Davacı tarafından 14/04/2011 tarihinde hissesi oranında ve başvuru evrakı üzerine başkaca herhangi bir ihtirazî kayıt konulmadan yapılandırma müracaatında bulunulduğundan, zamanaşımının borcu söndüren bir nitelikte bir savunma olmayıp, davacıya sadece ödemezlik def'i imkanı sağlayan hukukî müessese olduğu gözetildiğinde zamanaşımına uğramış bir borçla ilgili olarak yapılandırma talebinde bulunulmuş ise artık zamanaşımı hukuksal nedenine dayalı ödemezlik def'i ileri sürme imkanından yararlanılamayacağı-
Şikayetçi ihalenin feshine konu 108 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın yeni maliki sıfatı ile bu parsele yönelik ihalenin feshini talep edebilir ise de davaya konu diğer 118 ada, 3 parsel, 8 bağımsız bölüm nolu taşınmaz hakkında yapılan ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu hususun kamu düzeninden olmadığından, mahkemece re'sen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.