Sanıkların yetkilisi olduğu borçlu ticaret şirketinin ticari defterlerine ulaşılarak, takibin kesinleştiği tarih itibariyle borcu ödeme gücünün bulunup bulunmadığı yönünde şirket defter ve kayıtları ile banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekeceği-
Davacı tarafından 14/04/2011 tarihinde hissesi oranında ve başvuru evrakı üzerine başkaca herhangi bir ihtirazî kayıt konulmadan yapılandırma müracaatında bulunulduğundan, zamanaşımının borcu söndüren bir nitelikte bir savunma olmayıp, davacıya sadece ödemezlik def'i imkanı sağlayan hukukî müessese olduğu gözetildiğinde zamanaşımına uğramış bir borçla ilgili olarak yapılandırma talebinde bulunulmuş ise artık zamanaşımı hukuksal nedenine dayalı ödemezlik def'i ileri sürme imkanından yararlanılamayacağı-
Şikayetçi ihalenin feshine konu 108 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın yeni maliki sıfatı ile bu parsele yönelik ihalenin feshini talep edebilir ise de davaya konu diğer 118 ada, 3 parsel, 8 bağımsız bölüm nolu taşınmaz hakkında yapılan ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu hususun kamu düzeninden olmadığından, mahkemece re'sen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği-
İİK’nun 133. maddesinde ihale alıcısının ihale bedelini ödememesi durumunda taşınmazın “hemen” satılacağı belirtilmiş olup, her ne kadar burada süre belirtilmemiş ise de tamamlama ihalesindeki amaç daha evvelki satışa hazırlık işlemlerinin yeniden tekrarı engellenerek taşınmazın hızla satılmasını sağlamak olduğu, somut olayda bu zorunluluğa riayet edilmeyerek yaklaşık 7 ay sonra tamamlama ihalesinin yapılmasının sağlanmak istenen amaçla mütenasip olmadığı, ihaleye yeterli katılımın olmadığı, Kanun gereğince taraflara bile satış ilanının tebliğinin zorunlu olmaması nedeni ile aradan uzunca zaman geçmesi de göz önüne alındığında talep ve talibin artmadığı, ihaleye sadece 1 kişinin katıldığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; borca batık olan davacı şirketin sermaye arttırımı yapmadığı, yapılan sermaye arttırımının kayyım denetiminde olmayan bir hesaba yatırıldığı ve onaysız çekildiği, satış faaliyetinin bulunmadığı ve kara geçmediği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin reddi ile, davacı şirketin iflasına dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Çizilmiş cirolar -TTK. 702 (şimdi; Yeni TTK. mad. 790) uyarınca- yok hükmünde olduğundan, ciro-ları çizilenlerin, bu çek nedeniyle sorumlu tutulamayacakları—
Borçlu şirkete ödeme emri tebliğinin 7201 sayılı TK'nın 21/1. maddesi gereğince ‘" muhatap adresi kapalı olması sebebiyle en yakın komşu/kapıcı/yönetici A. beyden sorulmuş, muhatabın kapalı gittiği beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat ... Mahalle muhtarı imzasına teslim edilmiş, olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yöneticiye haber verilmiştir." şeklinde şerh verilerek .......... tarihinde tebliğ edildiği, bu hali ile tebligatın TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağının, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, buna göre haber verilen kişinin isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmemesi sebebiyle anılan tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine açıkça aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğunun anlaşıldığı-
İİK/nun 331 inci maddesinin birinci fıkrasında yaptırıma bağlanan alacaklıya zarar vermek kastıyla mevcudunu eksiltmek suçunun oluşumu için, yapılan satışın gerçek olmayıp, suni bir satış olmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.