İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı anlaşılmakla bu hususun artık ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesine imkan olmadığı, satış ilanı tebliğinin yerel gazetede yapılmasının katılımı azalttığı belirtilmişse de; hukuki yarar yokluğunda bu hususun dinlenemeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına bu nedenle girilmemiş olunacağından para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davanın reddi ile ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, resen bakılan sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçilerin anılan taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Özel Dairenin HMK’nın 46. maddesine dayalı olarak açılan davada maddede sayılan sebeplerin hiçbirisinin gerçekleşmediği gerekçesiyle verdiği red kararının davanın esastan reddine yönelik bir karar olduğu, bu durumda Özel Daire tarafından red sebebiyle davacı aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekirken davacının disiplin para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacının dava değerini teminat mektuplarında belirtilen teminatların bedeli olan .......TL olarak belirtmiş ve mahkemeye başvuru esnasında da peşin harcını bu değer üzerinden belirlenen miktara göre yatırdığı, bu durumda Özel Daire tarafından hüküm verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin esas alınarak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Orman kadastrosuna itiraz davası-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin borçlunun vasisi ise de; icra takibinde alacaklı ya da borçlu olmadığı gibi, pey sürmek suretiyle ihaleye de iştirak etmediği, tapudaki ilgililerden de olmadığı, bu nedenle ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığından mahkemece; adı geçen şikayetçinin isteminin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden husumet yokluğundan davanın reddi nedeniyle aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği-
HUMK.'nin 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddinin gerektiği-
Anayasa Mahkemesi'nce, 26/07/2017 tarih ve 2016/191 esas, 2017/131 sayılı iptal kararı ile "çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından" ibaresinin iptal edildiği- 5491 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1-2. cümlesi uyarınca hükmedilecek adli para cezasının çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağından sanığın sonuç ceza olarak 28.710,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, alacaklının yetkili hamil olup çeki doğrudan keşideciden almadığı, ağır kusurunun ya da kötü niyetinin de ispatlanamadığı, dolayısıyla tazminat ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
İİK. md. 72 'ye göre borçlunun icra takibi kesinleştikten sonra borcunun bulunmadığının ispatında hukuki yararı olması ve bu nedenle menfi tespit davası açabileceği-
İİK. mad. 169/a-5 hükmü uyarınca, genel hükümlere göre dava açma hakkı saklı olan alacaklının genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunacağı ve alacaklı bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezasının kalkacağı, davacı tarafından dava konusu bonoyla ilgili alacak davası açılmış ve kesinleşmiş olduğundan, davacının söz konusu mahkeme kararı doğrultusunda inkar tazminatının ve para cezasının tahsili hakkı bulunduğu ve inkar tazminatı ve para cezasının davalıya ödenen kısmının tahsili istemine ilişkin açılan davanın dinlenebilir nitelikte olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.