Kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin icra dairesine ‘paraların kendilerine rehinli olduğunu ancak kendilerinin rehin, hapis, takas ve mahsup haklarından sonra gelmek üzere haciz hususunun işlendiğini’ belirtmiş olmasının, ‘haciz ihbarnamesine itiraz’ niteliğinde bulunduğu–
Takip konusu ilâma dayanan, takas ve mahsup isteklerinin, ilâm kesinleşmemiş olsa dahi kabul edilmesi gerektiği–
Bir kanun hükmü farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin değilse, bir başka deyişle 'hâkim görüşünü hukuki dayanaklara ve bilimsel görüşlere dayandırarak farklı bir bakış açısı getirmiş veya delillerin takdirinden elde ettiği kanaat ile uyuşmazlığı sonuçlandırmış ise' artık burada hâkimin sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığı- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmü olmadığı, madde metni düzenlemesi dikkate alındığında farklı anlamların çıkarılabileceği belirtilerek farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmü bulunmadığı, bu nedenle de sorumluluk şartlarının oluşmadığı-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekeceği- Genel Bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin yargı harcından muaf olduğu, kural olarak dava kabul edilirse harcın münhasıran davalıya yükletileceği ancak davalı idare harçtan muaf olduğundan harcın davalıdan alınmasına karar verilmeyeceği gibi davacıya da yükletilemeyeceği-
Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, defterlerini usulünce tasdik ettirmeyen tacirin bu defterleri lehine delil olarak kullanamayacağı, ancak kanuna uygun tutulmayan ticari defterlerin içeriğinin sahibi aleyhine delil sayılacağı, davacı tarafından davalıya kesilen ürün faturalarının davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı ürün bedellerinin verilen çekler ile ödendiğini ifade etmiş ise de, buna ilişkin bir delil sunmadığı, bu nedenle incelenen ticari defterlere göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, İcra Müdürlüğü’nün dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın üzerinden iptaline bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı aleyhine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verileceği-
Mahkemece, dava dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmeden ve diyecekleri, sorulmadan sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu, takas mahsup konusu edilen icra dosyasındaki alacağın takas iradesinin ileri sürüldüğü tarihten önce zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Haciz ihbarnamesi alan bankanın “borçluya ait mevduatın kendilerine rehinli olduğunu bu nedenle bankanın, rehin, hapis, takas, mahsup haklarından sonra gelmek kaydıyla haczin kayıtlara işlendiğini” bildirmesinin “birinci haciz ihbarnamesine itiraz” niteliğinde sayılacağı– Üçüncü kişinin bu beyanının “itiraz” niteliğinde sayılmaması halinde, üçüncü kişiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilmeden, “bankadaki paranın icra dairesine gönderilmesini” istenemeyeceği-
Kiralananı kira süresi dolmadan tahliye eden davalı kiracının kira dönemi sonuna kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu ancak kiralayanın da bu sürede kiralananı tekrar kiraya vermek için gerekli çabayı göstermek ve zararın artmasını engellemekle yükümlü olduğu–
Vekalet ücretinin, iş sahibinin (müvekkilinin) borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.