Her iki taraf için de aynı ilamdan doğan alacak söz konusu olduğuna göre, bu alacakların birbiri ile takası mümkün olduğu gibi, yine her iki alacak para alacağı olduğundan, tahsili ve takas edilebilmeleri için kesinleşmelerinin de gerekmeyeceği-
"davacının inşaatı sözleşmeye ve mahal listesine uygun olarak inşa edip yapı kullanma izin belgesini aldığı, SGK borcu ve binanın herhangi bir eksiğinin bulunmadığı, 'Belge' başlıklı yazı ile sözleşme gereğince isabet eden bağımsız bölümlerin eksiksiz ve sözleşmeye uygun şekilde teslim alındığının belirtildiği, davalılarca açılmış herhangi bir dava, takas ve mahsup talebinin bulunmadığı, sözleşme uyarınca binanın iskâna hazır hale geldiği ve projenin mahal listesine uygun olarak yapıldığının 2 mimar mühendis tarafından onaylanıp SGK ilişiğinin kesilmesi ile son dairenin tapusunu yüklenicinin hak ettiği, ancak davalıların devir yükümlülüklerini yerine getirmedikleri "gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Bu itibarla, bonolarla birlikte belgelerin yazıcıdan çıktısının alınması esnasında belge üzerinde önceden imza varsa bu imza üzerinde oluşabilecek toner/kartuş izinden hareketle, belgenin metin kısmının bilgisayarda hazırlanıp yazıcıdan çıktısı alındıktan sonra mı imzalandığı, yoksa bos kâğıda önceden atılan imzanın üst kısmındaki boşluğa denk gelecek şekilde bilgisayardan yazının metin kısmı hazırlandıktan sonra mı yazıcıdan çıktı alındığı-Taraflar arasında daha önceden imzalanan ibraname isimli belgelerdeki davacı ad, soyad, T.C. no, adres yazılı kısım ile bonolardaki yazıların benzer olması nedeniyle, daha önceden imzalanan ibraname isimli belgelerdeki imzalardan yararlanılarak bonoların tanzim edilip edilmediği-Raporlar arasındaki mübayenetin nereden kaynaklandığı hususlarında Üniversite Grafoloji Bölümü, Polis, Jandarma Kriminal Labaratuar Daire Başkanlığı gibi yerlerden rapor alınarak, bonoların tanzim edilmesinde sahte veya şüpheli bir durum olup olmadığı tespit edilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin icra dairesine ‘paraların kendilerine rehinli olduğunu ancak kendilerinin rehin, hapis, takas ve mahsup haklarından sonra gelmek üzere haciz hususunun işlendiğini’ belirtmiş olmasının, ‘haciz ihbarnamesine itiraz’ niteliğinde bulunduğu–
Takip konusu ilâma dayanan, takas ve mahsup isteklerinin, ilâm kesinleşmemiş olsa dahi kabul edilmesi gerektiği–
Bir kanun hükmü farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin değilse, bir başka deyişle 'hâkim görüşünü hukuki dayanaklara ve bilimsel görüşlere dayandırarak farklı bir bakış açısı getirmiş veya delillerin takdirinden elde ettiği kanaat ile uyuşmazlığı sonuçlandırmış ise' artık burada hâkimin sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığı- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmü olmadığı, madde metni düzenlemesi dikkate alındığında farklı anlamların çıkarılabileceği belirtilerek farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmü bulunmadığı, bu nedenle de sorumluluk şartlarının oluşmadığı-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekeceği- Genel Bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin yargı harcından muaf olduğu, kural olarak dava kabul edilirse harcın münhasıran davalıya yükletileceği ancak davalı idare harçtan muaf olduğundan harcın davalıdan alınmasına karar verilmeyeceği gibi davacıya da yükletilemeyeceği-
Mahkemece, dava dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmeden ve diyecekleri, sorulmadan sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu, takas mahsup konusu edilen icra dosyasındaki alacağın takas iradesinin ileri sürüldüğü tarihten önce zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Haciz ihbarnamesi alan bankanın “borçluya ait mevduatın kendilerine rehinli olduğunu bu nedenle bankanın, rehin, hapis, takas, mahsup haklarından sonra gelmek kaydıyla haczin kayıtlara işlendiğini” bildirmesinin “birinci haciz ihbarnamesine itiraz” niteliğinde sayılacağı– Üçüncü kişinin bu beyanının “itiraz” niteliğinde sayılmaması halinde, üçüncü kişiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilmeden, “bankadaki paranın icra dairesine gönderilmesini” istenemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.