Aidat alacağının ve işlemiş faizinin tahsili istenen davada, davacı kooperatif talebinde alacağını herhangi bir mahsup işlemi yapmaksızın dava konusu yapmışsa da, mahsup işleminin bu miktar üzerinden gerçekleştirilerek bakiye aidat alacağının ve işlemiş faizinin hüküm altına alınması gerektiği-
Takas talebinin alacaklıya ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuki sonuç meydana getireceğinin kabulü gerekeceği- İlama dayalı takas itirazının icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebileceği-
Alacaklının, depozito olarak aldığı 500 USD nun takip alacağından mahsubunu kabul ederek itirazın kaldırılması talebi için; İcra Tetkik Merciince 500 USD.nın takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığı hesaplanarak kira parası borcundan düşülerek sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Davacının daha önceki atamalarını davalıların gerçekleştirmedikleri; ayrıca, idari yargının iptal kararından sonra göreve başlatıldığının anlaşılmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekeceği-
Takas ve mahsup iddiası kural olarak; takasa konu alacağın İİK mad. 68'deki belgelere dayalı olması veya bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması ya da alacağın ilama bağlanması hallerinde dikkate alınacağı ve takas talebini icra mahkemesine beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu icra dairesine de sunabileceğinden, borçlunun takas talebi yönünden işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davasını açarken, aynı sözleşmeden kaynaklanan ve miktarları çekişmesiz olan alacağı ile borcu arasında mahsup işlemini bizzat yapan ve böylece mahsup iradesini davadan önce ortaya koymuş olan idarenin (birleştirilen davanın davacısının), birleştirilerek görülen eldeki dava sırasında ayrıca mahsup talebinde bulunmasına gerek olmadığı-
Davacı-karşı davalı eş (kadın) annesinden gelen para ile aracın kredi borcunu kapattığı ve bu paranın, aracın borcu ve kadın eşin kişisel malı olduğu-
Davada usul yönünden red sebepleri mevcut ise, bu husus davanın esasının incelenmesine engel teşkil edeceğinden, işin esası incelenmeksizin davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmiş olmasının, usul ve yasaya aykırı olduğu-
Her iki taraf için de aynı ilamdan doğan alacak söz konusu olduğuna göre, bu alacakların birbiri ile takası mümkün olduğu gibi, yine her iki alacak para alacağı olduğundan, tahsili ve takas edilebilmeleri için kesinleşmelerinin de gerekmeyeceği-
"davacının inşaatı sözleşmeye ve mahal listesine uygun olarak inşa edip yapı kullanma izin belgesini aldığı, SGK borcu ve binanın herhangi bir eksiğinin bulunmadığı, 'Belge' başlıklı yazı ile sözleşme gereğince isabet eden bağımsız bölümlerin eksiksiz ve sözleşmeye uygun şekilde teslim alındığının belirtildiği, davalılarca açılmış herhangi bir dava, takas ve mahsup talebinin bulunmadığı, sözleşme uyarınca binanın iskâna hazır hale geldiği ve projenin mahal listesine uygun olarak yapıldığının 2 mimar mühendis tarafından onaylanıp SGK ilişiğinin kesilmesi ile son dairenin tapusunu yüklenicinin hak ettiği, ancak davalıların devir yükümlülüklerini yerine getirmedikleri "gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.