Davacının bel ağrısı rahatsızlığı nedeniyle sık sık rapor aldığı ve 02-10/09/2013 tarihinde İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesinde yatılı tedavi gördüğü ve 16/09/2013 tarihine kadar rapor verildiği, fizik tedavi ve 6 ay sonrasına kontrol önerildiği, 13/09/2013 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının belden eğilmesini gerektirmeyen, ağır yük kaldırmayacağı bir bölümde çalışması gerektiğinin belirtildiği, davacının bu rapora göre 08/10/2013 tarihinde takımhane veya kalite kontrol bölümünde çalışma yönünde bölüm değişikliği teklifinde bulunduğu, işverence 10/10/2013 tarihinde takımhanede personel fazlası olup kalite kontrol bölümünde 1.258,90 TL brüt ücretle çalışabileceğinin bildirildiği, davacının aynı gün tekrar kalite kontrol bölümünde şu an almakta olduğu 1.888,00 TL brüt ücretle çalışmasının yeniden değerlendirilmesini talep ettiği ve işverence bu teklifin takımhane ve kalite kontrol bölümünde ücretlerin davacının çalıştığı bölümden zaten düşük olduğu, en kıdemlisinin davacı ile aynı ücreti aldığı, bölümde sıfırdan işe başlayacak davacıya bu ücretin ödenmesinin imkan dahilinde bulunmadığı gibi eşitsizlik yaratacağı, kişisel başarı ve farklılıkların gözardı edilmesinin iş barışını olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle 06/11/2013 tarihinde bölüm değişikliği teklifinin kabul edilmediği ve mevcut CNC operatörü olarak çalışmaya devam etmesinin uygun görüldüğü belirtilmiş olup, davacı 11-15/11/2013 ve 19-28/11/2013 tarihlerinde yine rapor almış ve mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 18.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda gerek işyerinde yapılan tespit gerekse davacının tedavi belgeleri, sağlık raporları, dosyadaki diğer delillerle birlikte gözönüne alındığında, iş akdinin feshinden önce çalıştığı talaşlı imalat bölümünde ... Torna Operatörlüğü işinin sağlık durumuna uygun olduğu belirtilmiş olduğundan, davalı işverence de davacının kendi bölümünde çalışmaya devam etmesinin uygun olacağı belirtilerek bölüm değişikliği teklifi kabul edilmemiş olduğundan ve davacı yine de rapor almaya devam ettiğinden, davalı işverenin davacının iş görme ediminden yararlanamadığı ve bu sebeple feshin geçerli nedene dayandığı-
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacının süre bitiminde iş sözleşmesinin uzatılmamasını ve kıdem tazminatı ile özlük haklarının verilmesi talebinin doğrudan istifa olmadığı, ikale yapma yönünde bir icap olduğu- İşyerinde bazı ayrılan işçilere işverence tazminat ödendiği dikkate alındığında belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacıya oluşan ikale nedeni ile kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği- Belirli süreli olması ve davacının ikaledeki talebinin kıdem tazminatı ve özlük hakları ile sınırlanması nedeni ile ihbar tazminatı isteminin reddi gerektiği-
Davacının davalı işyerinde işletme müdürü olarak çalıştığı iddia edilmesine rağmen dosyada buna ilişkin somut veri bulunmadığı, davacının işetme de müdür olarak çalışıp çalışmadığı öncelikle belirlenmeli, müdürlüğünün tescil edilerek Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilip edilmediği tespit edilmesi gerektiği- Davacı ile davalı arasındaki SGK ilişkileri araştırılmalı, davacının iddia ettiği dönemde başka kuruma bağlı çalışması olup olmadığı da açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerekeceği, gelen cevabi yazılarla birlikte tüm deliller yeniden bir değerlendirilmeye tabi tutularak, davacı ile davalı arasında 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında bir işçi- işveren ilişkisi olup olmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İşyeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının, ücret bordrolarının delil niteliğinde olduğu, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği-
Dava, Kurumca iptal edilen sigortalı çalışmalarının gerçek ve fiili olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali, istemine ilişkindir...
İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, İş Mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerektiği-
Fazla çalışma iddiasının takdiri delil ile kanıtlanması durumunda indirim yapılması gerekeceği- Somut olayda tanık beyanlarına göre belirlenen fazla çalışma ücretinden karineye dayalı olarak yapılan 1/4 oranındaki indirimin yeterli olmadığı, hesap döneminin uzunluğu, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ve yıllık izin günlerinin dışlanmamış olması dikkate alındığında, (emsal Hukuk Genel Kurulu kararları doğrultusunda) fazla çalışma ücretinden 1/3'ünden az olmamak üzere karineye dayalı indirim yapılması gerektiği-
İş kazası gerekçesiyle nikahsız eş tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasında, öncelikle olayın iş kazası sayılması ve SSK`nın hasım gösterilmesi için davacıya önel verilmesinin gerekeceği, nikahsız eşin evlenme şansına ilişkin oranın nasıl belirlendiğinin bilirkişi raporunda açıklanmasının gerekli olduğu-
9. HD. 28.01.2013 T. E: 2012/23156, K: 3178-
Cezai şartın asıl borcun akıbetine bağlı olduğu, asıl borç geçersiz ise bunun mueyidesi olan cezai şartında geçersiz olduğu - tek taraflı özellikle işçi aleyhine cezai şart öngören hizmet sözleşmelerinin bu kısmının geçersiz olup sonuç doğurmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.