Borçlunun taşınmazdaki paya müdahalesinin örnek 2 numaralı icra emri ile tahliye ve teslim suretiyle men'i istenemeyeceği; bu durumda, örnek 4-5 icra emrindeki istemin yeterli olduğu-
İlamda hüküm altına alınan yargı gideri ve vekalet ücreti talebi yönünden ilamın kesinleşmesine gerek yok ise de; "projeye aykırılığın giderilmesi" yönünden ilamın kesinleşmesinden itibaren 6 aylık süre verildiği halde, bu hükme riayet edilmeden, infazının istenmesi açıkça ilama aykırılık teşkil ettiğinden bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu, mahkemece "şikayetin kısmen kabulü" ile "takibin ve icra emrinin eski hale getirilme talebi yönünden iptaline" karar verilmesi gerektiği-
Önceki takibin işlemden kaldırılmış olup, iptal edilmediğinden derdest olduğu, diğer ilam borçluları için ek talepname ile takip imkanı bulunduğundan, ikinci kez takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-
Borçlularca işin yapılması için ilamda belirlenen 35 günlük sürenin icra emrinin ''B'' bölümünde borçlulara verilecek süre olarak açıkça yazılmamasının ilama aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
İcra İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince davacı tarafından daha önce kesinleşmiş bulunan hükmün infazının sağlanması için icra müdürlüğüne başvurulması gerektiğinden, Mahkemece, İcra İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gözardı edilerek kesin hükme konu vakıalarla ilgili olarak yeniden talepte bulunulamayacağından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılmasının emredileceği; borçlu emir gereğini yerine getirmezse lazım gelen masraf icra müdürü tarafından bilirkişiye hesaplattırılarak ayrıca bir hüküm gerekmeksizin bu masrafın borçludan tahsil edileceği-
Bir işin yapılmasına dair ilamların icrasının İİK. mad. 30’da düzenlenmiş olduğu, elatmanın önlenmesi ve kal’e ilişkin davalarda, davalının, taşınmazı kullanmaktan vazgeçmemesi ve kal konusu şeyi yıkmaması halinde, İİK. 30/2 gereğince bilirkişilere gideri hesaplattırıldıktan sonra, alacaklı onay verirse, ileride hükme gerek kalmaksızın borçludan alınmak üzere ondan peşin alınarak, onay vermez ise borçlunun yeterli miktarda malı haciz ve paraya çevrilerek ilam gereğinin yerine getirileceği, bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılması emredildiği, ilamın kal giderlerine ilişkin kısmının infazının, ilamın infazı sırasında ve icra müdürüne ait olduğu, mahkemece, İİK. 30‘un açık hükmüne rağmen davalıları kal ile yükümlü kılacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine, borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılması emredileceği, borçlunun emir gereğini yerine getirmemesi halinde, lazım gelen masrafın icra müdürü tarafından bilirkişiye hesaplattırılarak -ayrıca bir hüküm gerekmeksizin- bu masrafın borçludan tahsil edileceği (İİK. mad. 30), mahkemece, bilirkişice tespit edilen teknik ölçülere göre istinat duvarı yapılmak suretiyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, İİK. mad. 30 gözardı edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bir işin yapılmasına ilişkin mahkeme kararlarının ne şekilde yerine getirileceği açıkça belirtilmiş olduğu (İİK. mad. 30), mahkemece projeye aykırılıkların giderilmesine, davalı tarafça eski hale getirilmesine ve bunun için davalıya uygun bir süre verilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde belirlenen süre zarfında eski hale getirilmediği takdirde masraflar davalıdan alınmak koşulu ile balkonun eski hale getirilmesi için davacı tarafın yetkilendirilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece ilk takibin derdest bulunduğu nazara alınarak ikinci takibin mükerrer olduğu yine ilamdaki edimin yerine getirilmesi için Örnek 2 numaralı icra emrinin de düzenlenemeyeceği kabul edilerek istemin itiraz ve şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm kurulamayacağı-