Doktor, hastasının zarar görmemesi için mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve tmk.8saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulaması ve gerekirse koruyucu tedbirler almak zorunda olduğu- Müvekkilin (hasta), mesleki bir iş gören doktor olan vekilden tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahip olduğu- Dava dışı doktorun davacı annenin gebelik takibini yaptığı dönemde davacı küçüğün down sendromlu olup olmadığını tespiti bakımından gerekli incelemelerin yapılıp yapılmadığı, hastanın bilgilendirilmesi noktasında hekimin sorumluluğunu ne şekilde yerine getirdiğinin ve buna göre aydınlatma yükümlülüğünün değerlendirilmesi gerekmekte olup Mahkemece ispat yükünün davalıda olduğu-
Hatanın (yanılmanın) esaslı kabul edilebilmesi için hem yanılgıya düşen taraf yönünden (subjektif unsur) hem de iş hayatındaki dürüstlük kuralları yönünden (objektif unsur) hataya düşülmese idi böyle bir sözleşmenin hiç veya açıklanan biçimde yapılmayacağının ispatlanmasının zorunlu olduğu- Davalının yargılama sırasında öldüğü, terekesinin mirasçılarına intikal ettiği, kişiliğin ölümle sona ermesinden dolayı ölü kişi hakkında iptal tescil hükmü kurulamayacağı, ölü kişi hakkında iptal tescil kararı verilmiş olmasının bozmayı gerektirdiği-
89/1 haciz ihbarnamesine itiraz eden davalı .........'ın yargılama aşamasında vefat ettiği, mahkemece davalının mirasçılarından ........'ın alınan beyanında annesi, kendisi ve üç kız kardeşinin mirası reddettiği, ancak ağabeyinin mirası reddetmemiş olduğunu belirtmesi karşısında, mahkemece davalı ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçısı ağabeyinin davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğunun görüldüğü, ohalde, mahkemece davalı ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçısı ...........'ın davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekeceği- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi hükmünde öngörülen tazminatın kaynağının İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden kaynaklanacağı ve hükmedilecek tazminat miktarının haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacağı, İİK'nun 89/4. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunun, alacaklı tarafça ispat edilmesi halinde, üçüncü kişinin haciz ihbarnamesinde belirtilen bedelle tazminata mahkum edileceği, İİK 89/4 maddesi gereğince istenebilecek tazminat miktarının üst sınırının haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemeyeceği-
Taraf teşkilinin dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği- Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerektiği-
Mahkemece, öncelikle yargılama sırasında vefat eden davalının mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp, mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanmak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle, taraf teşkili sağlandıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken; taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemenin ölen tarafın bütün mirasçılarını duruşmaya çağırması gerektiği-
Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamayacağı, aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılara yöneltilmesinin de mümkün olmadığı, zira ölü kişinin taraf ehliyetinin bulunmadığı-
Mahkemece, ölüm ile kişilik hakları ve vekillik ilişkisi son bulduğundan karar tarihinden önce vefat ettiği anlaşılan davalının mirasçılarının davaya dahil edilmesi veya mirasçılarından alınan vekaletname ibraz edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-
Ölü kişi hakkında yapılan icra takibinin zamanaşımı süresinin işlemesini kesmeyeceği- Murisin davacı banka ile 1998 yılında imzaladığı sözleşmenin vade tarihi olan 30.09.1999'da murisin borcunun muaccel hâle geldiği, 25.09.2003 yılında vefat eden murisin borcunun, on yıllık sürenin dolduğu 30.09.2009 tarihinde zamanaşımına uğramış olduğu ve 05.02.2009 tarihinde muris hakkında yapılan icra takibinin, ölü hakkında icra takibi yapılması dolayısıyla zamanaşımını kesmeyeceği- Mirasçılar hakkında usulüne uygun olarak ilk defa 12.02.2014 tarihinde takip talebinde bulunulduğundan, on yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu-
Yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tereke adına tescil istemine ilişkin davada davacıların mirasbırakanı ... oğlu ...'nın taşınmazın yanlızca 10/24 payının maliki olduğu, diğer payların .... oğlu ...dışındaki tespit maliklerinden devraldığı gözetilmek suretiyle sadece 10/24 paya yönelik olarak hüküm kurulması gerektiği ile ölümle kişilik son bulacağından mahkemece dosyadaki veraset ilamına göre tüm mirasçılar adına tescil kurulması gerektiği-