Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 22.05.2003 tarihli kararlarına göre borçlu Irak Devletine ait ham petrolün ve petrol ürünlerinin haczinin mümkün olmadığı ve bu yöndeki koruma 31 Aralık 2009 tarihine kadar uzatıldığı- Şikayetçi Botaş-Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.'nin yapılan bu hacizle ilgili olarak Irak Devletine karşı sorumluluğunun ve dolayısıyla şikayette hukuki yararının bulunduğu, şikayetin husumet yokluğundan reddedilemeyeceği ve bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olan bu şikayetin süreye tabi olmadığı-
İİK. nun 82 ve devamı maddeleri ile bir kısım özel yasalarda düzenlenen haczedilmezlik kuralının, ancak şikayet üzerine mahkemece dikkate alınabileceği-
Bir meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığının haciz anındaki sosyal durumuna ve ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, mahkemece “borçlunun haline münasip evi kaç liraya alabileceğinin, bilirkişiden rapor alınarak tespit edilmesinden sonra, tespit edilen bu miktarın, evin değerinden az ise evin satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Tapu kaydı üzerinde haciz bulunan taşınmazın asliye hukuk mahkemesince davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildikten sonra icra mahkemesince tescil kararından önce tapu kaydındaki mevcut olan haczin kaldırılmasına karar verilemeyeceği, “haczin kaldırılması”nın ancak genel mahkemeden alınacak yeni bir kararla mümkün olabileceği-
Medeni Kanunun 684. maddesi uyarınca “bütünleyici parçanın” (mütemmim cüzün), “yerel âdetlere göre asıl şeyin (taşınmazın) temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmadığı için, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği”; MK.nun 686. maddesi uyarınca da “eklenti” nin kural olarak taşınmazdan ayrı olarak haczedilebileceği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre borçluya düşeceği belirtilen bağımsız bölümler için haciz uygulanmış olup; borçlu ile üçüncü kişiler arasında ileride doğması muhtemel haklar üzerine haciz konulması yasaya aykırı olduğundan, kamu düzeni ile ilgili olan bu konudaki şikâyetin de her zaman ileri sürülebileceği-
Türkiye Vakıflar Bankası TAO. Emekli ve Sağlık Yardım Sandığı Vakfı’nın, Türkiye İş Bankası AŞ. Mensupları Emekli Sandığı Vakfı’’nın Türkiye İş Bankası AŞ. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı’nın, Akbank Tekaüt Sandığı Vakfı’nın, Ziraat Bankası AŞ. - Halk Bankası AŞ. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı’nın, T. Garanti Bankası AŞ. Memur ve Müstahdemleri Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı’ nın, Şekerbank TAŞ. Personeli Sosyal Sigorta Sandığı Vakfı’nın vs. 506 s. Kanun’nun geçici 20. maddesi kapsamında oldukları, sosyal güvenlik hukukun temel ilkelerinin bu sandıklar için de geçerli olduğunun kabulü gerekeceği ve bu nedenle 506 s. Kanunun 121. maddesi uyarınca, geçici 20. madde kapsamında bağlanan aylıkların haczinin mümkün olmadığı, ancak, 506 s. Kanun’ nun 128. maddesi uyarınca kurulmuş bulunan vakıflardan alınan maaşların ise İİK. nun 83. maddesi kapsamında haczedilebileceği, icra mahkemesince yukarıdaki kurallar çerçevesinde haciz uygulanan maaşın bağlandığı-