Dava hükmünün ilk bendinde, hükme esas alındığı anlaşılan bilirkişi raporu içeriği ve hangi hususlarının infaza konu olacağı ayrı ve tereddüde mahal vermeyecek açıklıkta belirtilmeksizin sadece; "Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; takibin 25/09/2014 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde belirtilen miktarlar üzerinden devamına," şeklinde hüküm kurulmasının HMK mad. 297'ye aykırı olduğu-
Bozma ilamı doğrultusunda icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmolunması doğru olmadığı, borçlunun şikayet başvurusunda haklı çıktığı halde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da isabetsiz olduğu, anılan kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği-
Bozma ilamına uyması ile alacaklı yararına usuli kazanılmış hak meydana geleceği, mahkemece yapılacak iş, uyduğu bozma ilamında gösterilen esas çerçevesinde işlem yapmak ve hüküm kurmak gerektiğinden, uyma kararı verilen bozma ilamı doğrultusunda, şikayetçilerin malları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece kısa kararda “Mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilen dosyalarda takibin tehir edilmesine” şeklinde karar verildiği halde, gerekçeli kararda asıl dosya ve birleşen dosyalardaki takiplerde ........ Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan dava sonuna kadar tazminatın tahsilinin tehirine karar verilmekle; kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğundan, mahkemece HMK'nun 298/2. maddesine uygun olarak karar verilmek üzere usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerektiği-
Mahkemece, duruşma açılarak tarafların delilleri toplanarak hakkında takip yapılan şirket ile ilamda davalı olarak yer alan şirketin aynı şirket olup olmadıkları hususunun tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, alacaklının birleşme ve devir iddiası üzerinde durulmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile evrak üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Eksik gider avansının yatırılması konusunda, usulüne uygun ve gerekli koşulları haiz meşruhatlı davetiye borçluya tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu yerine, alacaklı vekiline gönderilen davetiye sonucunda, gider avansı yatırılmadığı için borca itiraza ilişkin açılan davanın "açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu, bu durumda, mahkemece yapılacak işin, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmaktan ibaret olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, HMK'nun 298/2 maddesi hükmüne uygun şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekeceği-
Mahkemece, icra mahkemesinin ret kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise aynı konudaki bu şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet dilekçesinde fahiş faiz talep edildiği, faiz hesaplamasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekeceği-