Muris muvazaasının, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edilebileceği–
Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaalı olarak yapılmış olup olmadığını belirlemek için, sözleşme tarihinde miras bırakanın yaşının, sağlık durumunun, aile ilişkilerinin, elinde bulunan malvarlığı miktarının, temlik edilen malın tüm malvarlığına oranının, bunun mâkul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların birlikte gözönünde bulundurulması gerekeceği–
Muris muvazaasına ilişkin uyuşmazlıklarda, murisin asıl irade ve amacının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılmasının gerekeceği ve murisin sağlığında hak dengesini gözeten, kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçılarını kapsayacak şekilde yaptığı paylaştırmalarda mal kaçırma kastından söz edilemeyeceği–
Gizli bağış sözleşmesi öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğunda, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Mutlak olarak tenkise tâbi tasarruflar–
Tenkis davalarında; davalılara yapılan tasarrufun değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sâbit tenkis oranı), tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağının (MK. 564) araştırılması ve bu araştırmaya göre tasarrufa konu malın sâbit tenkis oranında bölünebilmesi halinde bu kısımların bağımsız bölüm halinde tarafların adlarına tesciline karar verilmesi, aksi taktirde MK. 564’deki tercih hakkının davalıya kullandırılması gerekeceği–
Muvazaa; tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla ve fakat gerçek iradelerine uymayan aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmeyen bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmaları şeklinde tanımlacağı; muris muvazaası ise; niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu; muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği; ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği; öte yandan hile ise; genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya ve özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanıt uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanacağı-
Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşulun, «mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması» olduğu– Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliğinin ortaya çıkması hâlinde tercih hakkının gündeme geleceği–