Dava konusu yazılarda yer alan ifadelerin, yazıların muhataplarını bilgilendirerek sektördeki gelişmeler aktarma ve tartışma amacına hizmet etmeyen, eleştiri sınırının ötesinde, davacının faaliyetlerini gereksiz yere incitici ifadeler olduğu ve kullanılan ifadelerin haksız rekabet oluşturduğu-
Uyuşmazlık, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Ticaret unvanı usulüne uygun olarak kullanılması durumunda öncelik hakkına sahip marka sahibinin sonraki tarihli ticaret unvanının terkinini talep edemeyeceği, somut olayda davalının ticaret unvanında "L." ibaresini kullanmasının marka hakkına tecavüz oluşturmadığı ve haksız rekabet teşkil etmediği hususlarının kesinleştiği, 6102 sayılı Kanun'un 46 ncı maddesinin birinci fıkrasından hareketle ticaret unvanının terkinine karar verilemeyeceği, zira anılan hükümde herhangi bir yaptırımın düzenlenmediği, ticaret unvanının terkinine ilişkin 6102 sayılı Kanun'un 52 nci maddesindeki düzenlemenin ise marka hakkına tecavüz edilen kimsenin hakkı olarak değil açıkça unvanına tecavüz edilen kimsenin hakkı olarak düzenlendiği-
Maddi ve manevi tazminat istemli haksız rekabet konulu davada, davacı, davalının düzenlediği kampanyanın haksız rekabete yol açtığını iddia ettiği, ancak söz konusu kampanyanın belirli tarihler arasında düzenlendiği, tüm müşterilere yönelik olduğu, müşterilerin kampanyaya katılıp katılmamakta serbest oldukları, kampanya süresince kampanya dahilinde bulunan A. Aqua ve A. Toric ürünlerinin her bir müşteri için tanımlanmış fiyat üzerinden ve alım sınırı olmaksızın satışının devam ettiği, anılan ürünlerin fiyatında kampanya öncesi döneme göre bir farklılık bulunmayıp, kampanyanın avantajının hediye ürünler olduğu, buna göre kampanya kapsamındaki tüm ticari koşulların müşteriler nezdinde eşit olarak düzenlenmesi sebebiyle, ayrımcılığa yol açmadığı, mahkeme gerekçesinin aksine davacıya, davalının en büyük müşterisi olması nedeniyle kampanya dahilindeki ürünlerle ilgili alım sınırı getirilmemesinin, diğer müşteriler nezdinde ayrımcılığa sebep olacağı, davalının ithalat dışında satış da yaptığı ve taraflar arasında tek satıcılık, bayilik vs. ilişkisi bulunduğunun da iddia ve ispat edilmediği gözönünde bulundurulduğunda davalının kampanyaları önceden davacıya bildirme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bildirme yükümlülüğü getirecek bir sözleşme vs. bulunduğunun da ispatlanmadığı, dosya kapsamında taraflar arasında böyle bir teamül bulunduğuna dair delilin de mevcut olmadığı, ayrıca tanıkların, davalı çalışanlarınca kampanya dahilindeki ürünlerin satılmaya çalışıldığı, indirimlere ilişkin bilgi verildiği, ancak davacı şirkete ilişkin herhangi bir kötü söylem olmadığına dair beyanları da dikkate alındığında, söz konusu kampanyanın düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, TBK'nın 55. maddesinde düzenlenen haksız rekabet hallerinin ve dolayısıyla maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davanın reddinin gerektiği-
Haksız rekabet, marka hakkına tecavüz konulu somut uyuşmazlıkta, tarafların logolarının renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiği, davalının fiillerinin davacının tescilli markalarından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği- Patent hakkı sahibinin, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceği, yani sonraki tarihli tescilin, bir hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilmeyeceği-
Marka hakkına tecavüz teşkil- Haksız rekabetin şartları- Sponsor bağlantı verilmesinin engellenmesi- Davacıya ait markanın esas unsuruna ait ibarenin internet arama motorunun reklam sisteminde anahtar sözcük olarak kullanılmasının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği- Tüketicilerin, davacı ile aynı alanda iştigal eden davalının sitesine ulaşmasının karışıklığa ve dolayısıyla iltibasa yol açacağı- Davalının söz konusu ibareyi internet arama motorlarında anahtar kelime olarak kullanmasının, bu ibare ile kendi internet sitesine yönlendirme yapmasının ve sponsor bağlantı vermesinin engellenmesine karar verilmesi gerektiği-
Davalının davacı doktora ait muayenehanede tutulan hastalara ilişkin kayıtları ile hasta kişisel bilgi ve iletişim bilgilerinin bir kopyasını edinerek daha sonra çalışmaya başladığı, aynı zamanda dermatoloji ürünleri de satılan dava dışı eczane ile paylaşma eylemi "haksız fiil" niteliğinde olduğundan, davacı lehine uygun manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Ceza dosyasında davalı hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesinin de bu durumu değiştirmeyeceği-
Davacının ticaret unvanının davalıdan daha eski olması- Ticaret unvanının çekirdek unsuru- Ayırt edicilik- Ticaret unvanlarının birbiri ile karıştırılma ihtimali- Basiretli tacirden beklenen özenli davranış şekli- İbarenin, davalının ticaret unvanından terkinini talebi- Markaya tecavüz ve haksız rekabet davasının ve tazminat koşullarının ispatı- Vekalet ücreti- 4 yıl sessiz kalmanın suretiyle dava açma hakkının yitirilmesi için yeterli olmadığı-
Marka hakkına tecavüz- Haksız rekabet- Tazminat- Katma Değer Vergisinin hükmolunan tazminata eklenip eklenmeyeceği-
Markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (mülga 556 sayılı Marka KHK) hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, eski içtihatların sürdürülemeyeceği- Davacının tescilli markasının benzerinin, tescil kapsamındaki ilaç emtiasında kullanılması şeklindeki davalı eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin gerekçesi yerinde görülmediği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • ...
  • kayıt gösteriliyor