Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetlerinin; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetlerin; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetlerinin; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işlerin, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebileceği- Davacı, Belediye Başkanlığı ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan davalı  Ltd. Şti.'de çalışmış olup davalı Belediye ile diğer davalı arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında yapılan işin niteliği göz önüne alındığında, davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun şekilde kurulduğu ve  muvazaaya dayanmadığı-
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün alt işverende olduğu ve asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemeyeceği- Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden alt işverenle birlikte sorumluluğu olduğu- Davacının iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmadan ve yazılı fesih bildirimi olmadan feshedildiğinden feshin geçerli nedene dayanmadığı- Davalılar arasında Belediyeye ait Kültür ve Sanat Merkezi’nin işletilmesi için sözleşme yapıldığı, davacı işçinin işvereni olan şirketin bu işi üstlendiği, davacının aynı yerde fakat yıllar itibariyle farklı alt işverenlerde çalışmasının davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu anlamına gelmeyeceği, davacının işyeri devrinden dolayı farklı alt işverenlerde çalışabileceği,  davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu anlaşıldığından mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının alt işveren işyerine işe iadesine karar verilmesi gerektiği-
Feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükünün işverene ait olduğu- İşverenin ispat yükünü yerine getirirken feshin biçimsel koşullarına uyduğunu içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli veya haklı nedene dayandığını kanıtlaması gerektiği- Davalı şirketin fesih tarihinde davacıyı çalıştırabileceği başka  işyerlerinin olup olmadığının, bu işyerlerine fesih tarihinden kısa bir süre önce ve sonra davacı ile aynı vasıflarda yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, davacıyı çalıştırabileceği başka işyeri ve yeni işçi alımı yok ise davalılar arasındaki özel güvenlik alımı işine dair sözleşmenin sona ermesine ilişkin bu durumun geçerli fesih sebebi oluşturacağı-
Davacı işçinin davalı işyerinde diğer bir çalışanla WhatsApp yazışması esnasında feshe konu edilen bir çok söz kullandığı uyuşmazlıkta, kullanılan sözcüklerin kararda dahi yazılmayacak düzeyde açıkça hakaret içerikli olmasına rağmen mahkemece hiç bir dayanağı olmadan hakaret kabul edilmeyip “argo” kabul edilmesinin isabetsiz olduğu, feshin süresinde ve haklı olduğu-
E.li fesih halinde bir aylık dava açma süresinin eylemli fesih tarihinden itibaren başlayacağı- Köyü tüzel kişiliği personelinin tamamının davalı Belediyeye devredilmesi karşısında, davalı Belediyenin husumet ehliyetinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği-  Davacının işe başlamak amacıyla dilekçe ile başvurmasından sonra davalı Belediyece işe başlatmadığı, davacının belirttiği tarih dışında başka bir tarih de belirtmediği anlaşıldığından, davacı işçinin iş sözleşmesinin eylemli olarak davalı Belediyece belirtilen tarihte feshedildiğinin kabulü gerekeceği ve işe iade istemli davanın eylemli fesih tarihine göre 4857 sayılı Kanun'un 20/1. maddesindeki bir aylık süre içerisinde davanın açılmadığı anlaşıldığından, davanın reddi gerektiği-
Sendikaya, önceki yazılarında belirtilen 26 kişinin hangi tarihlerde sendikaya üye oldukları, üyeliklerinin hangi tarihte ve ne şekilde sonlandırıldığı, sendikadan istifa edip etmedikleri, işyerinde çalışmaya devam edip etmedikleri, iş sözleşmeleri işveren tarafından feshedilmiş ise fesihlerin hangi tarihlerde gerçekleştiği ve işverenin fesih gerekçesinin ne olduğu, üyelikten istifa edilmiş ise istifa edenlerin işyerinde çalışmaya devam edip etmedikleri, halen sendika üyesi olup işyerinde çalışan kişilerin bulunup bulunmadığı gibi konuların sorularak davacının iş akdinin feshinden önce ve sonraki yakın aylarda işçi çıkarılması ve yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığının ilgili ... biriminden belirlenerek feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığının tespit edilerek sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
İşe iade davasında yerel mahkemece kurulan hükmün temyizen incelenmesi neticesinde Özel Daire tarafından verilen bozma kararına karşı direnme yolunun kapalı olduğu; kararın kesin olduğu-
Davacı sekreter olarak davalı belediyenin çalışma alanı içerisinde yardımcı iş kategorisinde değerlendirilebilecek hizmet sektöründe çalışmakta olup davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin “destek personel” alımına ilişkin olduğu anlaşıldığından, davalı belediyenin, yardımcı işlerinden olan temizlik, büro, kat görevi, şoförlük, mutfak ve bahçe çalışması gibi destek hizmetlerini alt işverene vermesi 4857 s. K. mad. 2/6-7. maddesi ve 5393 s. Belediye Kanunu'nun 67. maddesine göre mümkün olduğundan, geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu kabulu gerektiği- Mahkemece davacı işçinin alt işveren nezdindeki işyerine iadesine ve iş güvencesi hükümlerinin mali sonuçlarından her iki davalının müştereken sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu sonucuna varılarak davacının davalı belediyeye ait işyerine iadesinin hatalı olduğu- Davalılar arasındaki ilişki muvazaalı olarak kabul edilmesine karşın, iyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince, muvazaalı işlemi yapan davalı Şirket ortaklığının iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklardan davalı belediye ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu-
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde, işçinin gerçek işveren işyerine iade edilmesi ve işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişinin, gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği- Muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaanın ileri sürülemeyeceği- Davalılar arasında muvazaa bulunması nedeniyle, davacının asıl işveren davalı Belediye'ye iadesine, maddi sorumluluk açısından ise davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği-