Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği- Alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispatın asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispat olduğu- Kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı-
İİK. mad. 283/2 uyarınca, davanın bedele dönüşmesi halinde teminat karşılığı davalı üçüncü kişinin mal varlığıyla ilgili ihtiyati haciz kararı verilebileceği hüküm altına aldığından, davanın kabulü halinde davalılar taşınmazların bedelleri ile sorumlu olacaklarından, davacının talebinin anılan madde uyarınca uygun görülecek teminat karşılığı kabulü ve davalıların üzerine kayıtlı mal varlıkları ve hakları üzerine taleple bağlı kalınarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacı bankanın kredi sözleşmesine dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunduğunu, davacı vekilince sunulan sözleşme örneği, hesap kat ihtarı ve sözleşme dikkate alınarak yaklaşık ispat kuralı gözetilip davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Borcun ipotek limit tutarını aşan kısmı ile ilgili ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği-
Geçici hukuki koruma sağlayan ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının davanın esasına yönelik kararlar olmadığı-
Borçlulara gönderilen ihtarname incelendiğinde borcu ödemeleri için 24 saat ödeme süresi verilmesine karşın bu süre dolmadan ve alacak muaccel hale gelmeden ihtiyati haciz isteminde bulunulmasının alacaklı tarafın çelişkili davranışı niteliğinde olduğu- Şirketlerin birbirlerine kefil oldukları da gözetildiğinde borcun muaccel olmadığı- İhtarname ile asıl borçluya verilen ödeme süresi dolmadan ve kefiller yönünden ise asıl borçluya ihtarname tebliğ edilmeden ve verilen atifet mehli dolmadan (TBK. mad. 586) borcun muaccel olmayacağı; ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiği-
Kredi kartı hesabı kat edilmekle alacak muaccel hale geldiğinden, alacağın rehinle temin edilmemesi nedeniyle, ihtiyati haciz koşulları gerçekleştiği ve yaklaşık ispat kuralı da gözetildiğinde, ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği-
Kredi kartı hamili karşı tarafın kendisine hesap kat ihtarı tebliğ olunduğu halde borçlarını ödemediğini, borcun rehinle de temin edilmediğini bildirerek ihtiyati haciz talep eden tarafın temyizi üzerine görülen davada, taraflar arasında aktedilen kredi kartı üyelik sözleşmesi hükümleri kapsamında kredi kartı hesabı kat edilmekle alacağın muaccel hale geldiği, alacağın rehinle temin edilmemesi nedeniyle İİK. mad. 257 'de öngörülen ihtiyati haciz koşulları gerçekleştiği gibi aynı kanunun 258. maddesinde hükme bağlanan yaklaşık ispat kuralı da gözetildiğinde ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği-
İhtiyati hacze konu edilen çeki keşideci şirket temsilcisi olarak imzalayan kişinin "tek başına şirketi temsil yetkisi bulunmadığı" anlaşıldığından, itirazın kabulüyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borç mutabakat yazısı vs. belgeler kapsamında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-