İtirazın iptali davası-
Sözleşmenin iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Limited şirket hisse devir sözleşmesinin ihlalinden kaynaklanan cezai şartın tahsili istemi- Şirket ortağının tacir sıfatını kazanmış olmadığı- Davalı şirket ortağının tacir sıfatında olmadığından hakkında 6762 s. TTK'nın 24. maddesinin tatbik edilemeyeceği, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca cezai şart talebinin değerlendirileceği-
11. HD. 18.04.2016 T. E: 2015/9568, K: 4235-
İşçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, şartları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşamayacağı, iki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmünün tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğünün, işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamayacağı- Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga BK.'nun 161/son maddesinde ise, fahiş cezai şartın hâkim tarafından tenkis edilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı- İşçinin belli bir süre çalışması şartına bağlanan cezalardan, sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirime gidilmesi gerektiği- Davalı ile davacı arasında 10.08.2009-24.09.2012 tarihleri arasında geçerli olan sözleşmeye göre davacının yazılım ve donanım uzmanı olarak çalıştığı, 12.07.2011 tarihli sözleşmenin 16. maddesinde işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya sözleşmenin 18 aydan kısa bir süre önce işveren tarafından feshi halinde işçiye onsekiz aylık toplam maaş tutarını tazminat olarak ödemeyi taahhüt ettiği görülmekte, söz konusu hükmün işçi lehine olması karşılıklılık niteliğini zedeleyip cezai şart hükmünü geçersiz kılmayacağından, işçinin lehine bu hüküm ile davacının hükümden doğan tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinin haksız feshi durumunda sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkin davada; ticari olmayan işlemlerde bu kuraldan dolayı borçlu ileri sürmese bile, hakimin cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağını doğrudan görevinden ötürü saptaması gerektiği; ne var ki, hakime akdin bir şartını değiştirme yetkisini veren bu hakkın, hakime istisnai olarak tanınmış bir hak olduğu için hakimin, bu hakkını ölçülü olarak kullanması gerektiği, tarafların ekonomik durumu, borçlunun ödeme yeterliliği ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması dolayısıyla sağladığı yararın, borçlunun kusur derecesi, borca aykırı davranışın ağırlığı, sözleşmeden beklenen yararın elde edilememesi ve akde aykırı davranılması yüzünden doğan zarar, cezai şartın tazmin ve ceza fonksiyonlarının dengeli olarak korunması prensiplerini göz önünde bulundurmalı ve takdir hakkını Yargıtay’ın denetimine olanak vermeye elverişli objektif esaslara dayandırması gerektiği; dava konusu olayda ise cezai şartın fahiş olup olmadığı, dolayısıyla indirilmesi gerekip gerekmediğinin mahkemece tartışılmadığı; BK. mad. 161/son (T.B.K. 182/son) gereğince cezai şartın aşırı olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
İcra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine ilişkin davada, Özel Öğretim Kurumlarında Görev Alan Eğitim Personeline Ait İş Sözleşmesi, asgari süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilerek işçi aleyhine de denk olması şartıyla cezai şart kararlaştırılabileceğinin kabul edilmesi gerektiği; o halde cezai şartın geçerli olacağı; ancak davacının borçlu olduğu miktarın çalışmayı taahhüt ettiği sürenin ne kadarını çalıştığı dikkate alınarak TBK'nun 182/son maddesi göz önüne alınıp belirlenmesi gerekeceği-
İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, süresi belirli olsun veya olmasın işçinin, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebileceği-