İcra müdürünün alacaklının istemi üzerine istenen yere (istenen mal ya da para üzerine) haciz koymak zorunda olduğu, haczedilmek istenen şeyin/paranın “haczedilemez nitelikte olup olmadığı”na karar vermek yetkisinin, şikayet üzerine icra mahkemesine ait olduğu, bu konuda icra müdürünün bir takdir yetkisinin olmadığı (Not: Bu içtihatlar 6352 sayılı Kanunla İİK'nun 82. maddesine eklenen son fıkra uyarınca geçerliliğini yitirmiştir.)–
Haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderimi için - bu eylem davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden- tazminat davası açılabileceği-
Gerçek kişilerin, ilgili bakanlıktan izin almak ve müze envanter defterine kaydettirmek koşulu ile taşınır nitelikteki kültür varlıklarını edinebilecekleri; bu nitelikteki kültür varlıklarının, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri doğrultusunda haczedilebilecekleri –
Borçlunun iradesi dışında haczedilerek dosyaya alınan paranın alacaklıya ödenmiş olmasının, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Finansal kiralama sözleşmesinin noterlikçe düzenleme şeklinde yapılacağı ve sözleşmenin, kiracının ikametgahındaki noterde tutulan özel sicile tescil edileceği, bu hususun mutlak şekil kuralı olduğu- Finansal kiralama konusu bir malın kiracısının icra takibine uğraması halinde, kiralayan 3.şahıs veya kiracı borçlunun icra dairesine müracaat ederek “bu malların takip dışı bırakılmasını” isteyebileceği, icra müdürlüğünün bu konuda vereceği karara karşı 7 gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği, ayrıca bu hükmün haczedilen mal hakkında “istihkak davası” açılmasına da engel teşkil etmeyeceği-
Davacı borçlu talimatla yapılan haciz sırasında borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Davacının, kesinleşen takip nedeniyle uygulanan haciz sırasındaki kabul beyanının cebri icra baskısı altında yapıldığı kabul edilemeyeceği gibi, davacının borcu kabul ettikten sonra “takibin dayanağı çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını” ileri sürmesi MK.’ nun 2. maddesinde öngörülen iyi niyet kuralına aykırı olduğundan dinlenemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde “davanın kabulüne” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davalının şekli yanlışlığı düzelterek yeniden takip yapması halinde haciz geçerli olacağından ortada haksız bir haciz uygulaması olmadığında manevi tazminat davasının reddi gerekeceği-