Ariyet sözleşmesine dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamayacağı- Davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ve borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları ile tarafların sunduğu fatura, sevk irsaliyesi, sözleşmelere ilişkin tüm kayıtların getirtilerek davacı üçüncü kişi, dava dışı şirket ile haciz mahallinin bir kısmının kullanımı için kira sözleşmesi ile depolama sözleşmesi yaptığını iddia etmiş olduğundan anılan sözleşmelerin gerçekliğinin belirlenmesi açısından kira bedeli ve depolama hizmet bedeli fatura ve varsa ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının araştırılması; mahcuzlar bakımından ise dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunun sadece stok durumu nazara alınarak düzenlendiği anlaşıldığından, davacı tarafından sunulan fatura ve sevk irsaliyelerinin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı, mahcuzların fatura ve sevk irsaliyeleri ile uyumlu olup olmadığı, davacı üçüncü kişi ile borçlu ve dava dışı şirket arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı hususlarının belirlenmesi için bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, ayrıca taraflarca dava ve cevap dilekçesi ile birlikte tanık deliline dayanıldığı, davalı alacaklı tarafından cevap dilekçesinde isim ve adresleri bildirilen tanıkların dinlenip karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasında İİK. m. 281/2 uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının tapu kaydına işlenmesinden ve dava sırasında taşınmazın dördüncü kişiye satılmasından sonra, borçlu vekilinin talebi ile icra dairesince İİK m. 106 ve 110 gereğince haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşıldığından, bu aşamada, taşınmaz, dördüncü kişiye ait olduğundan, bu taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilmesinin mümkün olmadığı, dördüncü kişi, tasarrufun iptali davasına dahil edilip hakkında bir hüküm kurulmadığından, taşınmaz üzerine haciz konulması şartlarının gerçekleşmediği- "Tasarrufun iptali davasında ihtiyati tedbir niteliğinde olan İİK. m. 281/2. uyarınca ihtiyati haciz kararı konulduğu, ihtiyati haciz kararının verildiği aşamada kesin haciz isteme hakkı doğmadığından, İİK. m. 106 ve 110. maddelerinin uygulanma yerinin bulunmadığı, icra müdürünün 'ihtiyati haczin kaldırılmasına' ilişkin kararının yok hükmünde olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen tedbir niteliğindeki ihtiyati haczin mahkemece kaldırılmadıkça dava sonuna kadar geçerliliğini koruyacağı, ihtiyati haciz baştan itibaren geçerli olduğu, sonraki şerhin bu durumun teyidi olduğu, ihtiyati haciz borçlunun satın alınmasından sonra değil öncesinde var olduğundan kaldırılması talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununun 12.04.2011 tarihli ve 6215 sayılı Kanun ile değişik Ek-9 maddesinin 1. fıkrası uyarınca borçlu Türkiye Modern Pentatlon Federasyonunun mallarının Devlet malı hükmünde olup haczedilemeyeceği- Borçlu Federasyonun üçüncü kişide bulunan alacakları da haczedilemeyecek mal kapsamında olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının "borçlusunun alacaklı olduğu dosyaları UYAP sisteminden sorgulamasının yapılmasını" icra dairesinden talep edebileceği-
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne müzekkere yazılarak .................. Hastanesinin ruhsatının hangi tarihte askıya alındığı, ruhsat üzerine haczin hangi tarihte işlendiği araştırılarak, haciz 21.03.2014 tarihinden önce işlenmiş ise bu tarihten önce aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmaksızın ruhsat devrinin gerçekleştirilebileceği ve değişiklik öncesi mevcut bulunan yönetmelikte aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmadığı hususları gözetildiğinde özel hastane ruhsatnamesinin haczinin mümkün olduğu hususunun dikkate alınması gerekeceği-
Sağlık kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlandığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenlerin (faaliyeti askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyeceği, ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının alınma tarihi 21/03/2014 tarihinden önce ise aktif faaliyet gösterme şartı aranmaksızın devri mümkün olduğundan bu tarihten önce haciz konulmak kaydıyla icra yoluyla ekonomik değeri olması nedeniyle satışının da mümkün olacağı, aksinin kabulünün hak kaybına sebep olacağı-
Sağlık kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlandığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenlerin (faaliyet askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyeceği, ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının alınma tarihi 21/03/2014 tarihinden önce ise aktif faaliyet gösterme şartı aranmaksızın devri mümkün olduğundan bu tarihten önce haciz konulmak kaydıyla icra yoluyla ekonomik değeri olması nedeniyle satışının da mümkün olacağı, aksinin kabulünün hak kaybına sebep olacağı-
Belediye tarafından tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle konulan haczin kaldırılmasına ilişkin davanın adli yargıda görüleceği- Cezanın haklı olup olmaması değerlendirilmediğinden idari yargının görevli olmayacağı-
Muhafaza işlemine yönelik şikayet üzerine verilen icra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu-
İcra memurunun haczi istenen malın üçüncü kişiye ait olduğuna dair iddia üzerine haciz yapmaktan kaçınamayacağı, bu konu hakkında araştırma- inceleme yetkisine sahip olmadığı ve haciz yapıp yapmama konusunda takdir yetkisinin olmadığı- İstihkak iddiasına konu malın kime ait olduğunu inceleme, bu konuda karar verme yetkisi ve görevinin icra mahkemesine verildiği- İstihkak davasının, istihkak iddia edilen malların hacizden kurtulması için başvurulan bir dava olduğu- İstihkak davasının haczedilen malın borçlunun ya da üçüncü kişinin elinde bulunması ihtimaline göre farklı usullere tutulduğu- Haczedilen menkuller borçlunun elinde kabul edilip üçüncü kişi istihkak iddiasında bulunup alacaklı veya borçlu buna itiraz ederse, istihkak iddiası ile ilgili icra mahkemesinin karar vereceği ancak haczedilen menkuller üçüncü kişinin elinde ise, istihkak iddiası icra müdürlüğünün alacaklıya istihkak davası açması için süre vereceği- İcra takibi sırasında haksız yere malı haczedilen üçüncü kişinin bu yüzden doğacak gerçek zararının ödetilmesi, İİK mad. 97 hükmü dışında genel hükümlere göre genel mahkemelerde açılabileceği ve ayrı bir dava ile isteyebileceği- İcra memurunun yetkisini aşarak haciz işlemi yapmaması halinin bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması niteliğinde olup süresiz şikâyete tabi olduğu-