Kurum zararı sebebiyle alacak istemine ilişkin davada; davalılar bakımından kurumun zararından sorumlulukları olduğu ve fakat gereken dikkat ve özen yükümlülüğünün ihmal edilmiş olmasının indirim sebebi olarak değerlendirilmesi gerekliliği vurgulanmasına karşın bu hususta mahkemece bir değerlendirme yapılmadığı, bu halde; adı geçen davalılar bakımından, TBK’nun 51. maddesi gereği uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi de yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Davalılar hakkında davanın kısmen reddine dair hüküm kurulmuş olmasına ve davalıların kendilerini vekille temsil ettirmelerine karşın adı geçen davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ndeki ilgili maddeler dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma gereğinin kısmen yapılmadığı; olayın gelişimi, tarafların durumu gözetildiğinde, hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim miktarının az olduğu anlaşıldığından, daha üst düzeyde hakkaniyet indirimi yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile tazminat istemi- Ek rapor tarihi itibari ile tazminata esas alınan verilerde kök rapordan farklı hiç bir değişiklik (gelir, ödeme vs.) olmadığından, ek raporda bilirkişi tarafından sadece davalının itirazlarının giderilmesi gerekirken itiraz edenin sıfatı da gözetilmeksizin itiraz eden aleyhine olacak şekilde yeni/güncel verilerin kullanılarak daha yüksek tazminat miktarının hesaplanmasının hatalı olduğu- Mahkemece kazanılmış haklar ihlal edilerek davalı aleyhine olacak şekilde karar tarihine yakın güncel asgari ücretlerin uygulandığı ek raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğu- Yarar ve zararın denkleştirilmesi, gerçek zararın belirlenmesi ve sebepsiz zenginleşmenin önlenmesi amacı ile davacıya yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemi- 6111 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılan davada, bu yasa değerlendirilmeden, hükme esas alınan ve konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişi raporunda davacı tarafından faturalandırılan belgeli tedavi giderlerinin 6111 Sayılı yasa kapsamında kalıp kalmadığı, yapılan fizik tedavinin davacının doktorunca önerilip önerilmediği, bu fizik tedavilerin iyileşme kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacının fizik tedavi sonucunda faturalı harcama yaptığı, ameliyat izlerinin lazer yöntemi ile giderilmesi için faturalı müdahalede bulunulduğu anlaşılmasına göre, davacının yaralanmasına göre fizik tedavi ve lazer tedavisini önerilip önerilmediği, hüküm altına alınan tedavi giderlerinden 6111 sayılı Yasaya göre davalıların sorumlu olup olmadığının açıklanan maddi ve hukuksal olgular yönünde konusunda uzman bilirkişice değerlendirme yapılarak, karar verilmesi gerektiği-
Zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişiye ödenen destekten yoksun kalma tazminatının sürücünün alkollü olması nedeniyle itirazın iptali yoluyla rücuen tahsili istemi- Olayın "tek başına" alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağı- Bilirkişi heyet raporunda; "çift taraflı kazada sigortalı araç sürücüsü desteğin kazada %100 kusurlu olduğu ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği" tespit edilmekle, mahkemece, davacı şirketin davalılara yapılan ödemenin ödeme tarihindeki verilere göre aktüer bilirkişiden hesap raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, müterafik kusurun; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzı olduğu- Yolculuk yapmaya uygun olmayacak şekilde kasksız yolculuk yapmak gibi hususların bilirkişi tarafından kusur oranı belirlenirken dikkate alınacak hususlar olmadığı-
Trafik kazasında kaynaklı tazminat davasında, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile davacının kaza tarihinde çalıştığı iş yerinden kaza tarihinden bir yıl öncesini kapsayacak şekilde bir yıllık maaş, ek ödeme ve nöbet ücretlerinin araştırılması neticesinde davacının geliri net bir şekilde tespit edilip, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumunca geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yaplımadığına ilişkin hususların da araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sigortalı iş yerinde davaya konu su basması olayı nedeniyle Meski Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği 'nde belirlenen geri tepme geri tepmeyi önleyici sistem bulunup bulunmadığının konusunda uzman bilirkişi tarafından yerinde keşif yapılmak suretiyle tespiti ile geri tepmeyi önleyici sistemin varlığının ya da yokluğunun, zararın oluşmasına ve artmasına etkisinin olup olmadığının, sigortalının müterafık kusurunun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği- Deşarj yönetmeliğine göre yaptırılması zorunlu olan geri tepmeyi önleyici sistemin bina sahibi yaptırma durumunda ise de bu sistemin olup olmadığını kontrol denetleme yapma, binanın sisteme bağlama ve kullanmaya izin verme görevinin davalı idareye ait olduğu, bu nedenlerle sigortalıya %50 kusur verilmesinin hatalı olduğu-
Meydana gelen trafik kazası sonucu davacının annesi olan murisinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazanın meydana geldiği tarih de göz önünde bulundurularak davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde (70 bin TL.'den) daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Tazminat davası-