Borçlu vekilinin adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan çalışana yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Taşınmaz mal ihalesinde, ilgililere satış ilanının tebliğinin zorunlu olduğunu- Borçlu vekilinin satış ilanından daha önce haberdar olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanamadığına göre ihale sırasında hazır bulunmasının sadece ihaleyi o tarihte öğrendiği anlamına geleceği ve ihaleyi geçerli hale getirmeyeceği, satış ilanının borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerektiği-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Mahallinde yapılan zabıta araştırması ve SGK kayıtlarına göre, tebligatı alan kişinin, davacı vekilinin çalışanı olmadığı anlaşıldığından, kararın beyan edilen öğrenme tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerekeceği-
Mahallinde yapılan zabıta araştırması ve SGK kayıtlarına göre, tebligatı alan şahsın davacı vekilinin çalışanı olmadığı anlaşıldığından kararın beyan edilen öğrenme tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edileceği-
Ödeme emri tebligatı, "tebliğ sırasında muhatabın işyerinde bulunmadığı belirlenmeden işyerinde çalışan işçisine" şerhiyle tebliğ edilmiş olup, tebliğ mazbatasında, borçlunun işyerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklama yer almadığından yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebligat yapılacak yerin iş yeri olduğunun anlaşılmasına rağmen borçlunun iş yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamaya yer verilmeden yapılan tebligatın usulsüz olacağı-
Davalıya gönderilen temerrüt ihtarı muhatabın işyerinde bulunup bulunmadığı veya tebligatı alacak durumda olup olmadığı belirtilmeksizin daimi işçisine tebliğ edildiğinden tebliğ işleminin usule aykırı olduğu ve ihtarın faiz hesabında nazara alınamayacağı-
Bir davada aleyhine dava açılan davalılara usulüne uygun biçimde dava dilekçesiyle duruşma gün ve saatinin tebliğ edilip davadan haberdar edilmeleri (HUMK 213) HMK 147' inci maddesi gereği olup bu hususun davanın görülebilme koşullarından olduğu, somut olayda davalılardan ....’a yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanun’un 17. ve Tebligat Tüzüğü'nün 23. maddesine uygun olmadığı, bu durumda, davalı .....’a usulüne uygun tebligat yapılarak savunma ve delil bildirme olanağı tanınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Muhatabın tebligat adresinde bulunmama nedeni açıklanmadığı gibi, tebligatı alanın daimi memur veya müstahdemlerden biri olduğuna ilişkin açıklama da tebligat parçasına yazılmadığından usulüne uygun bir tebligat işlemi yapılmadığı-
Usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağından muhatabın tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek bu işlemin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekeceği-