Takibe dayanak ilâmın tapu sicil kayıtlarında değil, mal varlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olması halinde ilâmın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği- "Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılan davada, mahkemece verilen kararın bozulmasından sonra ıslah ile talebin tazminata dönüştürülmesinin ve para alacağının hüküm altına alınmasının, davanın temelde taşınmazın aynına ilişkin olmasını değiştirmediği, temyiz edilen takibe dayanak kararın bozulması durumunda tapu iptali ve tescil kararı verilebileceği, bu nedenle kesinleşmeden takibe konulamayacağı, ayrıca takibe dayanak karara göre açılmamış sayılmasına karar verilen birleşen davada da tapu iptali ve tescil talebinin bulunduğu, bozma kararının yerinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Tapusuz bir taşınmazın tapu müdürlüğünde devredilmeyeceğinin herkes tarafından bilindiği, davacıların çapa bağlanmış dava konusu taşınmazı tapu müdürlüğünde iradi olarak devrettikleri, bunun aksinin davacı tarafından TMK. 6 ve HMK. 190 gereğince kanıtlanamadığı, resmî senette gösterilen satış bedeli ile temlik tarihindeki rayiç bedel arasındaki farkın tek başına yanılgıya (hataya) düşüldüğü sonucunu da doğurmayacağı- "Asıl dava davacılarının dava konusu parsel içerisindeki ev ve havuzların kuzey tarafında kalan boş tarlayı devretmek istedikleri, bu kısmı tapusuz taşınmaz olarak nitelendirdikleri, ancak hata ile dava konusu taşınmazın tamamını davalıya devrettikleri, tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporlarından iddianın kanıtlandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Mirasçı atamanın koşullarının düzenlediği maddede terekenin tamamının veya belirli bir oranın belirlenmesi suretiyle düzenlenen tasarrufların mirasçı atama sayıldığı belirlendiğinden; bu bakımdan vasiyetnamedeki irade beyanının mirasçı atama olarak nitelendirilebilmesi için mirasbırakanın mirasının tamamını veya belirli oranı belirtmesi suretiyle tasarrufta bulunmasının gerekli olduğu-
Dava konusu taşınmazın davacı tarafından tapuda yapılan üç ayrı işlemle davalı torunlarına temlik edildiği gözetildiğinde, her üç işlemde de davacının iradesinin hile ile sakatlandığı iddiasının ispat edilip edilmediği-
Mirasçılık belgesi düzenlenirken re'sen araştırma ile soybağının tespit edilerek murisin tüm mirasçılarının belirlenmesinin gerektiği-
Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebine ilişkin davada, iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gözüken ve miras payı dağıtılanların davada taraf olmadıklarının anlaşıldığı, mahkemece adı geçen kişilerin, ölmüş iseler mirasçılık belgelerinin teminiyle mirasçılarının davaya dahil edilmesi, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmesi, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanıp, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin karar, temyiz edilemeyecek kararlar niteliğinde olmadığı- Mirasçılık belgesinin iptali davasını, iptali istenen sulh hukuk mahkemesinin mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gözüken mirasçılara husumet yöneltilerek açılması gerektiği-
İptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gözüken ve murisin eşi olan ...’in davada taraf olmadığının anlaşıldığı, adı geçenin davaya dahil edilmesi, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmesi, taraflardan varsa başkaca da delillerinin de sorulup saptanması, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, mahkemece, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek ....... Sulh Hukuk Mahkemesinin ....... Esas ....... Karar sayılı ilamının iptaliyle, mirası reddeden ... ve ...'ın miras paylarının kime kalacağının açıkça gösterildiği mirasçılık belgesinin verilmesi gerekeceği-
Mahkemece mirasbırakanların tüm mirasçılarını gösterir nüfus kayıtlarının Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden sorulması gerekeceği- Mahkemece, ................ Asliye Hukuk Mahkemesinin ............... Esas sayılı dosyası, ................ Sulh Hukuk Mahkemesinin ............... Esas sayılı dosyası ve taraflar arasındaki tüm dava dosyaları getirtilmesi, ............ Hukuk Dairesinin ilamında belirtilen tüm taşınmaz kayıt ve dayanakları ile mirasbırakanlar .... ve ........ adına tespit gören tüm taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tespit tutanakları, tespite dayanak eski tapu kayıtları, vergi kayıtları ve tüm dayanak belgelerin temin edilmesi, kadastro tespitinde bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıklarının ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmesi, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yeniden yapılacak keşifte re'sen tanık olarak beyanlarına başvurulması gerekeceği, bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerin tespiti sağlanıp keşifte tanık olarak dinlenilmesi gerekeceği, halihazırda taşınmazları kullanan kişilerin kimliği açık bir şekilde belirlenerek, mirasbırakanlar ve davalılar ile aralarında irs bağının bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekeceği, öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 594. maddesindeki usul izlenerek ilanlar yaptırılması gerekeceği- Taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekeceği- Mirasbırakanların mirasçılarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi halinde davanın reddine karar verilmesi, mirasçılarının tespit edilememesi halinde ise mirasçı bırakmaksızın ölen kişinin son mirasçısının Hazine olacağı düşünülerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği- Mirasbırakanların mirasçılarını tespite yarar bilgilerin elde edilebilmesi için bütün imkanların kullanılması gerekmesine karşın mahkemece belirtilen doğrultuda araştırma yapılmaksızın yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Türk Medeni Kanunun 598. maddesinde yer alan mirasçılığa hak ehliyetini, yabancılar bakımından araştırırken, kanunlarda yer alan kısıtlamaları da dikkate almak gerekeceği, gerek Tapu Kanunu’nun 35. maddesi gerekse 5718 sayılı Kanun’unda yer alan hükümler sebebiyle yabancı unsurlu veraset davalarında hak ehliyetini tespit bakımından kanuni tahditler ve mütekabiliyetin (ülkeler arasında karşılıklı işlem) esaslı unsurlardan olduğu, mirasbırakan ya da mirasçıları yabancı ülke uyrukluğunda olduğunda ise içinde yabancılık unsuru, diğer bir anlatımla milletlerarası unsur taşıdığından, terekenin miras bırakanın ölüm günü itibariyle açıldığı tarihte taşınmazların iktisabı yönünden karşılıklılığın aranacağı, o halde 1994 yılında Türkiye ile Avustralya Milletler Topluluğu arasında taşınmazların miras yoluyla intikaline ilişkin olarak hukuki veya fiili karşılıklılık mevcut olup olmadığının Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü aracılığıyla Dışişleri Bakanlığından sorulması, gelecek yazı cevabına göre dosyadaki diğer deliller de birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Davacı ve çocuklarına ait doğum ve evlilik belgelerinin tercümesinin dava dilekçesi ekinde fotokopi olarak yer aldığının, mahkemece bu belgelerin o ülke makamlarınca usulen onanmış örneği ve onanmış tercümesi ikmal edilmeden hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor