Noterde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca, alıcı tarafından satıcıya ödenmiş olan bedel
Muvazaanın Türk hukukunda genellikle ön plandaki işlemi, yani ortada görülenin gerçeğe uygun olmaması anlamını taşıdığı; muvazaalı işlemin asıl amacı ve gerçek durumu örtüp gizlemek için kullanılan bir paravan olduğu, kişilerin çok kez üçüncü kişilerin kovuşturmalarından kurtulmak veya onların haklarını yok etmek, yasaları etkisiz bırakmak için muvazaayı bir araç olarak kullandırdıkları, nam-ı müstear davalarının da muvazaa ile yakın ilişkisi bulunduğu-
Resmi şekilde yapılmadığı için aslında geçersiz olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, her iki tarafın da sözleşmede öngörülen edimlerini yerine getirdikten sonra, taraflardan birinin «sözleşmenin şekil koşuluna uyulmamış olması nedeniyle geçersiz olduğunu» ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılacağı-
MK. 706’da öngörülen şekil koşulunun, kamu düzeni ile ilgili ve ge- çerlik koşulu olduğu, mahkeme doğrudan doğruya gözetileceği-
Âdi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, MK. 706 değil BK. 530/I (şimdi; TBK. mad. 630), 386 (şimdi; TBK. mad. 502) vd. hükümlerinin uygulanacağı-
Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacakları-
Tapusu koca adına çıkarılmış olan dairenin satış bedelinin aralarındaki anlaşma uyarınca karı-koca tarafından birlikte ödenmesi halinde, kadının tapu kaydının 1/2 oranında iptali ile kendi adına tescilini isteyemeyip, sadece tazminat isteyebileceği-
Tapulu taşınmazların satımında tapu kayıtları esas olduğundan, noter senedinde yer alan ikrarın hukuki değer taşımayacağı -
Taşınmazların resmi şekle uygun olmayarak yapılan satışlarının (ve trampalarının) geçerli olmayacağı - Noterler tarafından düzenleme şeklinde (re’sen) yapılmamış olan taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ge-çerli olmadığı -