Kural olarak tapulu taşınmazların satış ve devirlerinin TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89.maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmayacağı, bu tür satışların mutlak butlanla batıl (yok hükmünde) sayılacağı-
Tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunul­mamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmeyip, olayda tescil isteği bulunmadığına göre, tescile yönelik dava açması için davacıya önel tanınması ve aç­tığı takdirde eldeki dava ile birleştirilerek sonu­cuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Tescil isteğinde bulunul­madığına göre, tescile yönelik dava açmaları için davacılara önel tanınması ve açtıkları takdirde eldeki dava ile birleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Arsa sahibinin, muarazanın önlenmesini ve tapu kayıtlarındaki şerhin kaldırılmasını istemekle, aynı zamanda sözleşmeden dön­meyi de talep etmiş sayılacağı-
Tapu devrini veren satıcının satış bedeli olarak kararlaştırılan ödemeleri de talebe hakkı olduğu, taraflar arasında yapılan protokoldeki satış bedelinin ödendiğine ilişkin alıcının tüm delillerini göstermesi için süre verilip itirazın iptali davası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
M. Y. mirasçılarından K. Y., miras payları oranında iptal ve tescil talep eden davacılar arasında olmayıp davalı durumunda bulunduğuna; bu itibarla davalı K. Y.'nin miras bırakandan gelen payı yönünden iptal ve tescil talebi bulunmadığından onun payını da kapsar şekilde hüküm kurulamayacağı-
Davacılar tapu iptal, tescil isteği yanında tenkis isteğinde de bulunmuş oldukları halde koşulların varlığı halinde anılan tasarrufla­rın tenkise tabi olup olmadıkları üzerinde durulmamış ve bu konuda bir değerlendirme yapılmamış olduğundan kararın bozulmasının gerekeceği-
Taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinde, genel mahkemenin görevi sona ereceğinden, kadastro mahkemesine “muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası”nın devri gerekeceği-
Murisin davalıya yapmış olduğu temlikin gerçek satış niteliğinde olmadığı, diğer mirasçılara yapılan temlikin muvazaalı olduğu hükmen saptandığında, davanın kabulü gerekeceği-