Mahkemece davacının dava ehliyetine sahip olup olmadığına dair araştırma yapması, gerekirse TMK.'nun 405. maddesi ve HMK'nun 56.maddesi gereğince, davacının vesayet altına alınması gerekip gerekmediği hususunda vesayet makamına tezkere yazılması, vasi tayin edilmesi halinde husumete izin kararı da alınarak davacı vasisi tarafından davaya devam olunması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin doğru olmadığı- Mahkemece; davacıların davalılara ihtar göndermeden dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacıların Türk Medeni Kanun'un 705/2 maddesi gereğince murisin ölümü ile taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkını kazandıkları, mülkiyetin intikali ile de iktisap tarihinden itibaren tüm mirasçıların birlikte kira alacağını talep edebilecekleri, davalı kiracının, ölüm tarihinden itibaren mal sahibi olan kiraya verenin mirasçılarına her hangi bir ihtara gerek olmaksızın kira bedelini ödemesi gerektiği, kaldı ki taşınmazdaki el birliği halinde mülkiyetin paylı mülkiyete çevrildiği, her paydaşın kendi hissesine düşen kira bedelini isteyebileceği de gözetilerek işin esası incelenip ve davalının ödeme savunması üzerinde de durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kısıtlı tarafından doğrudan takip başlatılamayacağı- Velayeten verilen vekaletname ile vekilleri tarafından takip başlatılamayacağı-
Kısıtlı adayının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. ve 406. maddesi kapsamında vesayet altına alınması istemi-
Davalı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemeyeceği ve TMK. mad. 166/1 uyarınca "evlilik birliğinin sarsılması" hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemeyeceği- Davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve vesayet altına alındığı, hastalığı nedeniyle çalışamadığı ve babasının yardımı ile geçindiği, herhangi bir malvarlığı ve gelirinin bulunmadığı, ekonomik durumunun nafaka ödemesine imkan sağlayacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından, kendisi bakıma muhtaç davalının davacı kadına yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası ödemesine karar verilemeyeceği- Davalının TMK. mad. 405 gereğince, kısıtlanmış olması nedeniyle davranışlarının iradiliğinden söz edilemeyeceği ve kendisine bu nedenle kusur yüklenilebileceği- TMK. mad. 174/1-2 koşulları davada gerçekleşmediğinden, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiği-
Davada, davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış olduğuna göre mahkemece yapılacak iş, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. ve 406. maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme, savurganlık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemi-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Davada, davacı-davalı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış olduğundan, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-