Taraflarca istinaf edilmeden kesinleştiği hususu nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiğinden tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürüldüğünden ve bu iddia nedeniyle dosya arasına sağlık kurulu raporu sunulduğundan, mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 405 inci ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 56 nci maddeleri uyarınca davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği, bononun düzenlendiği tarihte medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olup olmadığının araştırılması ve bu hususun bir ön sorun kabul edilerek, gerekirse Türk Medeni Kanunu'nun 462/8 inci maddesi uyarınca vesayet makamından izin alınması yönünde işlem yapılması gerekeceği-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış bulunmasına göre, mahkemece yapılacak işin; dosyaya davalı kadına ait sağlık dosyaları ile kadının teşhis ve tedavisine ait diğer dosyaların da getirtilerek, ekonomik sosyal durum araştırması kayıtları, kadının duruşmadaki beyanları ve dosya içeriği dikkate alınarak, Türk Medeni Kanunu'nun 405 inci ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 42 nci maddeleri uyarınca davalı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanunu'nun 462/8 inci maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olduğu-
Davalı kadının Şizoaffektif Bozukluk tanısı olduğu ve annesi tarafından velâyet altına alındığından davalı asıla (kısıtlıya) yapılan tebligatlar usulüne uygun geçerli bir tebligat olarak kabul edilemeyeceği-
Mahkemece yapılacak iş Türk Medeni Kanunu’nun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca davacı-davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olduğu, bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Davada, davacı-davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş; dosyaya davacı-davalı erkeğe ait sağlık dosyaları ve varsa taraflar arasında ceza davasına konu olan dosyalarında getirtilerek, Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 42. maddeleri uyarınca davacı-davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Kısıtlama kararı kesinleşme tarihinin değiştirilmesi istemi-
Vesayet işlerinde yetkinin, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olduğu ve yerleşim yerinin de bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olduğu, o halde; kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin İstanbul olduğu anlaşıldığından İstanbul sulh hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği-
Vesayet işlerinde yetkinin, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olduğu, yerleşim yerinin de bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olduğu, buna istinaden; vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişinin yerleşim yerini değiştiremeyeceği, yerleşim yerinin değişmesi hâlinde yetkinin, yeni vesayet dairelerine geçeceği, bu takdirde; kısıtlamanın yeni yerleşim yerinde ilân olunacağı-
Yerel sulh hukuk mahkemesinin ilamıyla davacınn 4721 sayılı TMK'nin 405/1. maddesi gereğince kısıtlanıp, ...........'ın vasi tayin edildiği, eldeki davada da vasi tarafından davacı adına vesayeten davacı vekiline vekaletname verildiği ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak eldeki dava için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşıldığından, TMK'nin 462/8. maddesi uyarınca eldeki dava için vesayet makamından "husumete izin" kararı alınması ve anılan usuli işlem tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekeceği- Mahkemece; dava konusu taşınmaz için ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden- dava tarihine kadarki dönem için, diğer taşınmazlar için ise ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden - satış tarihine kadarki dönem için, hazırlanacak denetime elverişli bilirkişi raporu ile hesaplanacak ecrimisil bedelinin davalıdan tahsili yönünde hükmün tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle yasal süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde delil olarak dayanılmayan tanık beyanları nazara alınarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-