Davacının gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle, davalı şirket ise ticaret şirketi olması nedeniyle 6102 sayılı Kanunun 16/1.maddesi uyarınca tacir sayılacaklarından, davaya konu uyuşmazlığın davalının kullandığı atık su kullanımına (dayalı alacağa vaki takibe yönelik itirazın iptali istemine) ilişkin olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın çözümünün Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevi içinde olduğu-
Alacak davası bozma ilamına uyularak-
Terditli olarak açılan İİK. mad. 277 vdna göre tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkin dava, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ticari işletmenin faaliyeti ile de ilgili de olmadığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği-
Tasarrufa konu taşınmazın satış tarihinde belirlenen değeri gözetildiğinde, İİK'nın 278/2 maddesinde belirtilen edimler arasındaki aşırı fark olmadığı ve İİK'nun 280. madde kapsamında davalının, borçlunun mali durumunu ve alacaklıları ızrar kastını bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğu ispatlanamadığından, bu davalı yönünden davanın reddi gerektiği- Haciz tutanağında borçlunun ev adresine gidildiği bu adreste oturduğu tesbit edildiği ancak adres kapalı olduğundan çilingirle girilmediği belirtildiğinden, bu zaptın İİK'nun 105 niteliğinde bir belge olduğundan söz edilemeyeceği ve bu nedenle tasarrufun iptali davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Yargılama sırasında tasarrufa konu malın üçüncü kişi tarafından devredilmesi halinde, davacı alacaklının davayı bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği veya devredilen şahısları davaya dahil edip etmeyeceği belirlenmesi gerektiği-
Temerrüt için ayrıca ihtar gerektiğine dair sözleşmede bir hüküm de bulunmamasına göre ticari işlerde teslim süresinin geçmesiyle temerrüt gerçekleşeceği, mahkemece temerrüt için ayrıca ihtar aranmaması gerektiği, teslim süresi 6 ay olan 1. sıradaki sipariş ile ilgili süre, fesih tarihinde henüz dolmadığı, ticari satımda alıcı kısmi ifayı kabule zorlanamayacağı-
3. HD. 30.11.2016 T. E: 2015/16389, K: 13656-
Taraflar tacir olup tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olan (elatmanın önlenmesi, taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil, birleştirilen ipotek şerhinin terkini ve intifa hakkının terkini istemli) davanın nisbi ticari dava olduğu ve asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
3. HD. 03.11.2016 T. E: 14382, K: 12444-
6102 s. TTK. mad. 19/2 uyarınca, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılacağı, ancak davalı tacir olmadığında, davacının avans faizi isteyemeyeceği-
"Davacının opsiyon (nakavt)" işlemine yönlendirildiğini, bu işleme yönelik yeterli açıklama yapılmadığı, riskin boyutu ve büyüklüğü hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmayan  davacının bu işlemler sonucunda zarara uğradığı" iddiası ile adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine dayalı olarak banka aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkin davada,  davacı tacir olmayıp, 6502 sayılı Kanun'un 3/k maddesinde tanımlanan tüketici sayılan kişilerden olup, tüketici işlemi niteliğinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlıkta, tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor