Soybağının reddi istemine ilişkin davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu-
Atanan kayyımın duruşmaya çağrılması gerekeceği-
Soybağının reddi davasının sonucunda verilecek hüküm, boşanma davasının neticesini ve tarafların kusur durumlarını etkileyeceğinden, soybağının reddi davasının bu dava bakımından bekletici sorun sayılacağı ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Genel nitelikli bir mahkeme ile özel nitelikli bir mahkemede görülmesi gereken iki ayrı davanın birlikte açılması halinde, her iki davanın birlikte görülmesi gerekli ise, özel nitelikli mahkemede davaların görülüp sonuçlandırılması gerektiği kabul edildiğinden, soybağının reddi ve nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunun kabulü gerekeceği-
Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak davanın, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olacağı-
Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyımın atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, her halde doğumdan başlayarak beş yıl içinde soybağının reddi davasını açabileceği hükme bağlanmış olup, dava tarihi itibariyle çocuğun doğumundan itibaren beş yıllık hak düşürücü süre geçtiği anlaşıldığından davanın bu nedenle reddi gerekeceği-
Soybağının reddi istemine ilişkin, koca tarafından ana ve çocuklara karşı açılan davada, yasal temsilci ana ile küçükler arasında menfaat çatışması sözkonusu olduğundan, küçüklere kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma yöneltilmesi gerekeceği-
Davalı Nüfus Müdürlüğü’nün davada taraf sıfatı bulunmadığından hakkındaki davanın reddinin sonucu itibarı ile doğru olduğu-
Dava, soybağının reddine ilişkin olup, temyiz yetkisi bulunmayan Cumhuriyet Savcısının temyiz isteğinin reddi gerekeceği-
Dava, Türk Medeni Kanununun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen sonradan evlenme ile kurulan soybağına itiraz ve babalık istemine ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılmasının gerekeceği-