Davacının eşi ile kurulan iş ilişkisi, anılan kişinin bir kamu kurumunda işçi olarak çalışmaya başlamasına karşın, kısmi süreli olarak sürdürülmekte olduğu anlaşılmakta olup, 8 daireli ve doğalgazla ısınan apartmanda davacının bir kısım faaliyetinin kocasına yardım kapsamında ele alınmasının gerekeceği-
Hizmet tespiti istemiyle açılan dava kabul ile sonuçlandığı ve davacının, davalı işyerinde 22.3.1999-29.4.2002 tarihleri arasında sürekli iş akdi ile çalıştığının tespitine ilişkin hüküm Yargıtay 21. Hukuk Dairesince 19.2.2004 günlü ilamla onandığı, bu durumun, Özel Daire bozma ilamındaki gerekçenin maddi bir yanılgıya dayalı olduğunu, bu yanılgıya bağlı olarak da, dosya kapsamına uygun düşmeyen bir sonuca varıldığını göstereceği, hal böyle olunca, Yerel Mahkemenin aynı yöne değinen direnme gerekçesinin yerinde olacağı, ne var ki, davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu yönden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekeceği-
İşyerinde bazı ürünlerin daha ucuz fiyatla depocuya yazdırılarak çalışan işçilere satıldığı, davacının depocuya yazdırmadan ve ücret ödemeden bir pantolon ve bir mont aldığı, diğer işçiler tarafından bu durumun tutanakla saptandığı, işverenin, bu olayı tahkik etmesi sebebi ile davacı işçinin hırsızlıkla suçladığı gerekçesi ile takip eden günlerde işyerine gelmediği, haklı bir neden bulunmadığı halde davacı tarafından hizmet akdinin sona erdirildiği anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekeceği-
İşçinin salt ara dinleme sırasında işyerinde bulunması önemli olmayıp, bu süre içinde ara dinlenme yokmuş gibi çalışıyor olmasının da gerekeceği, işçinin ara dinlenme sırasında kendi isteği ile veya başka bir yere gitme imkanının o sırada fiziken mümkün olmaması nedeniyle işyerinde bulunması halinde söz konusu alacağa hak kazanmasının mümkün olmayacağı, bu nedenle öncelikle işçinin vardiyalı çalışıp çalışmadığı, ara dinlenmesini işyerinde işin niteliği gereği fiilen çalışarak geçirip geçirmediğinin belirlenmesi gerekeceği-
İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesince tanınan bir hakkın işçilere uygulanmamasından dolayı tek bir işçinin uyuşmazlığı yargıya taşıyabileceği, bu durumda da ortada bir toplu hak uyuşmazlığının bulunduğundan da söz edilebileceği, toplu iş sözleşmesine dayalı iş uyuşmazlıklarının çözümünde yargıcın, toplu iş sözleşmesi yorumlanarak karar verebileceği-
Somut olayda, Ankara Havagazı ve Otobüs İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Buğsaş Başkent Ulaşım ve Doğalgaz Hizmetleri Proje Taahhüt Sanayi ve Ticaret AŞ. arasında Hizmet Alım Sözleşmesi yapıldığı, anılan sözleşme ile EGO Genel Müdürlüğü bünyesindeki araçlarda 1500 şoför personel çalıştırıldığı, davacı da bu işçilerden olduğundan, uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunun yedinci maddesinde sözü edilen geçici iş ilişkisi bağlamında çözümü gerekeceği-